İddialara göre NSA, sahte bir Facebook sunucusu kurarak bunu hedef bilgisayarlara zararlı içerik sokmak ve dosya çalmak amaçlı kullandı. Çok gizli devlet belgelerini kaynak gösteren The Intercept'e göre NSA, kullanıcıların karşısına gerçek Facebook'a benzer bir Facebook çıkararak zararlı paketler gönderdi. Söz konusu zararlıların 85.000 ile 100.000 arasında bilgisayara yüklendiği, buradan tüm dünyaya yayılmasının amaçlandığı söyleniyor.
Bu işin başında NSA olsa da İngiltere'deki muadili GCHQ'nun saldırıları geliştirmekte önemli rol oynadığı söyleniyor.
Facebook, The Intercept'e yaptığı açıklamada NSA'nın bu "man in the middle" casusluk programından haberdar olmadığını ve bu tür bir saldırı yönteminin artık mümkün olmadığını söylüyor. Bunun nedeni, Facebook'un geçen seneden beri HTTPS şifrelemesi kullanması.
Ancak bir arka kapının kapanması, ABD'nin başka bir yöntem bulmasını sağlıyor. Aynı NSA belgeleri, Facebook'tan önce bilgi toplamak için spam e-postaların kullanıldığını söylüyor.
Facebook, haber kaynağının tasarımını yine değiştirdi! Ama siz değişikliği fark etmeyebilirsiniz...Facebook, mobildeki tasarımı örnek alan yeni haber kaynağını ortaya çıkardı. Sosyal devin yeni haber kaynağı görünümü, sayfanın mobil ve masaüstü sürümlerini benzer bir görünüme kavuşturuyor. Yeni görünümde haber öğeleri, daha büyük resimlere sahipler ve kendi kutularıyla diğerlerinden ayrılıyorlar.
Facebook, benzer bir tasarımı geçen sene de denemişti, ancak kullanıcılardan gelen tepkiler nedeniyle onu geri almıştı. Şimdi ise aynı tasarım tekrar hayata geçmiş bulunuyor. Ancak bu kez sohbetin yeri değiştirilmemiş, sohbet kutusu alıştığımız gibi yine sağ tarafta yer alıyor.
Facebook, bir blog gönderisinde yaptığı açıklamada değişikliklerin sadece görsel olduğunu, içeriklerin sıralanmasını değiştirmediğini söylüyor. Aslında değişikliklerin yeteri kadar geniş olmadığını söylemek mümkün, ancak şu da bir gerçek ki, 1.19 milyar kullanıcısı olan bir sosyal ağ, yavaş hareket etmek zorunda.
Ancak daha sonra bu iletilerin yanlışlıkla gönderilmiş olduğu anlaşıldı.
Twitter'den gelen iletiler ardından, birçok kullanıcı hesaplarına başkalarının girdiği kaygısına kapıldı.
Twitter, yanlışlıkla gönderilen e-postalardan kaç kişinin etkilendiğini belirtmemekle birlikte, yol açtığı hatadan dolayı özür diledi.
Twitter'daki ünlü isimlerin sayfaları, sık sık bilgisayar korsanlarının saldırılarına hedef oluyor.
Syrian Electronic Army (Suriye Elektronik Ordusu - SEA) gibi kimi gruplar, sosyal medya kullanıcılarını, farkına varmaksızın isim ve şifrelerini vermeleri için aldatma konusunda uzmanlaştı.
Twitter'dan gelen e-postada, "Hesabınızın Twitter ile ilgisi olmayan bir web sitesi veya servisince ihlal edildiğine inanıyoruz. Hesabınıza erişilmesini önlemek amacıyla şifrenizi değiştirdik" duyurusu yer aldı.
Twitter bu iletinin gönderilmesine bir sistem hatasının yol açtığını açıkladıysa da, söz konusu e-postayı alanlar, gereksiz uyarıya rağmen Twitter'a giriş bilgilerini değiştirmek zorunda kaldı.
Geçen yıl, Twitter'da gerçek bir ihlal olayı yaşanmış; 250 bin kullanıcının şifreleri, kullanıcı adları, e-posta adresleri ve diğer kişisel bilgileri çalınmıştı.
Sistem internetteki paylaşımların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını eş zamanlı olarak analiz edecek.Derin nefes alabilirsiniz çünkü şimdilik sağlık gibi ciddi alanlarda kullanılacak sistem.
Londra'da 2011'deki ayaklanmalar sırasında sosyal medyanın kullanılışıyla ilgili verilerl geliştirilen sistem, Twitter mesajlarının, Facebook'taki yorumların ve sağlık forumlarındaki paylaşımların izlenmesine dayanıyor.
KAYNAKLAR SINIFLANDIRILACAK
Araştırmacılara göre, internette yayılan söylenti ve şayialar dört gruba ayrılıyor:
Spekülasyon: Örneğin, "faiz oranlarının yükselebileceğinin" söylenmesi.
İhtilaf: Örneğin, bir ilacın yan etkileri olup olmadığı konusundaki farklı görüşler.
Yanlış bilgi: Farkında olunmadan yanlış bilgi yayılması.
Dezenformasyon: Doğru olmayan bir bilginin kasıtlı olarak yayılması.
Sheffield Üniversitesi'nden Dr. Kalina Bontcheva, 2011'de Londra'daki olaylar sırasında, yağmacıların organize olmasının engellenmesi için sosyal ağların engellenmesinin gündeme geldiğini hatırlatıyor. Bontcheva şöyle diyor: "Fakat sosyal ağlar yararlı bilgiler de sağlar. Sorun, bunun çok hızla gerçekleşmesi ve doğru bilgileri yalanlardan hemen ayırt edemeyişimiz." Geliştirilen sistem sayesinde, acil durum hizmetlerinin doğru şekilde yönlendirilebileceğini belirtiyor Dr. Bontcheva.
Sistem uyarınca bilgi kaynakları "haber kuruluşu", "uzman", "görgü şahidi", "sade vatandaş" ve "otomatik yazılım aracı" gibi kategorilere ayrılacak. "Bot" olarak bilinen otomatik uygulamalar, sosyal medya paylaşımlarını yaymakta kullanılıyor. Ayrıca, sosyal medya hesaplarının geçmişi incelenerek, bunların söyenti yaymak için açılıp açılmadığı incelenecek.
Sonuçların yansıtılacağı bir panelde, sosyal medyada bir söylenti yayılıp yayılmadığı görülebilecek. Sistem, 18 ay içinde öncelikle gazeteciler ve sağlık görevlileri aracılığıyla test edilecek. Sisteme, Antik Yunan mitolojisindeki şöhret tanrıçasına atıfla "Pheme" adı verildi.Projeye; Warwick, King's College London, Saarland ve Modul inversiteleri ile Atos, İHub, Ontotext ve swissinfo şirketleri katılıyor.
3 yıl sonunda, özellikle gazetecilerin kullanabileceği bir araç elde edilmesi hedefleniyor. (BBC TÜRKÇE)
Londra'da 2011'deki ayaklanmalar sırasında sosyal medyanın kullanılışıyla ilgili verilerl geliştirilen sistem, Twitter mesajlarının, Facebook'taki yorumların ve sağlık forumlarındaki paylaşımların izlenmesine dayanıyor.
KAYNAKLAR SINIFLANDIRILACAK
Araştırmacılara göre, internette yayılan söylenti ve şayialar dört gruba ayrılıyor:
Spekülasyon: Örneğin, "faiz oranlarının yükselebileceğinin" söylenmesi.
İhtilaf: Örneğin, bir ilacın yan etkileri olup olmadığı konusundaki farklı görüşler.
Yanlış bilgi: Farkında olunmadan yanlış bilgi yayılması.
Dezenformasyon: Doğru olmayan bir bilginin kasıtlı olarak yayılması.
Sheffield Üniversitesi'nden Dr. Kalina Bontcheva, 2011'de Londra'daki olaylar sırasında, yağmacıların organize olmasının engellenmesi için sosyal ağların engellenmesinin gündeme geldiğini hatırlatıyor. Bontcheva şöyle diyor: "Fakat sosyal ağlar yararlı bilgiler de sağlar. Sorun, bunun çok hızla gerçekleşmesi ve doğru bilgileri yalanlardan hemen ayırt edemeyişimiz." Geliştirilen sistem sayesinde, acil durum hizmetlerinin doğru şekilde yönlendirilebileceğini belirtiyor Dr. Bontcheva.
Sistem uyarınca bilgi kaynakları "haber kuruluşu", "uzman", "görgü şahidi", "sade vatandaş" ve "otomatik yazılım aracı" gibi kategorilere ayrılacak. "Bot" olarak bilinen otomatik uygulamalar, sosyal medya paylaşımlarını yaymakta kullanılıyor. Ayrıca, sosyal medya hesaplarının geçmişi incelenerek, bunların söyenti yaymak için açılıp açılmadığı incelenecek.
Sonuçların yansıtılacağı bir panelde, sosyal medyada bir söylenti yayılıp yayılmadığı görülebilecek. Sistem, 18 ay içinde öncelikle gazeteciler ve sağlık görevlileri aracılığıyla test edilecek. Sisteme, Antik Yunan mitolojisindeki şöhret tanrıçasına atıfla "Pheme" adı verildi.Projeye; Warwick, King's College London, Saarland ve Modul inversiteleri ile Atos, İHub, Ontotext ve swissinfo şirketleri katılıyor.
3 yıl sonunda, özellikle gazetecilerin kullanabileceği bir araç elde edilmesi hedefleniyor. (BBC TÜRKÇE)
Mobil cihazlar, sosyal medya kullanımını ciddi anlamda artırdı.
İnternet kullanımının bilgisayarlar yerine akıllı telefonlar ve tabletlere kayması, sosyal medya sitelerinin mobil cihazlara uyum sağlama zorunluluğunu beraberinde getirdi. Facebook ve Twitter, hem web hem de mobilde daha pratik arayüzler ile kullanıcılarına uyum sağladı.
Ancak Mashable'da yayınlanan ABD Dijital Tüketim Raporu'na göre; mobil Twitter kullanıcısı, akıllı telefon uygulamasını ayda 3 saatten fazla kullanıyor. Bilgisayar kullanıcıları ise ekran karşısında Twitter'a ayda sadece 36 dakika ayırıyorlar. Yaklaşık 6 kat fark oluşturan bu oran; bir ay boyunca mobile 8, bilgisayara ise 6 saat zaman ayıran Facebook kullanıcılarına göre Twitter'ın mobil kullanımının çok daha fazla öne çıktığını gösteriyor. Aşağıdaki tabloda dünyanın en çok kullanılan iki sosyal ağının, hangi cihazlarla ne kadar kullanıldığı gösteriliyor.
İnternet kullanımının bilgisayarlar yerine akıllı telefonlar ve tabletlere kayması, sosyal medya sitelerinin mobil cihazlara uyum sağlama zorunluluğunu beraberinde getirdi. Facebook ve Twitter, hem web hem de mobilde daha pratik arayüzler ile kullanıcılarına uyum sağladı.Ancak Mashable'da yayınlanan ABD Dijital Tüketim Raporu'na göre; mobil Twitter kullanıcısı, akıllı telefon uygulamasını ayda 3 saatten fazla kullanıyor. Bilgisayar kullanıcıları ise ekran karşısında Twitter'a ayda sadece 36 dakika ayırıyorlar. Yaklaşık 6 kat fark oluşturan bu oran; bir ay boyunca mobile 8, bilgisayara ise 6 saat zaman ayıran Facebook kullanıcılarına göre Twitter'ın mobil kullanımının çok daha fazla öne çıktığını gösteriyor. Aşağıdaki tabloda dünyanın en çok kullanılan iki sosyal ağının, hangi cihazlarla ne kadar kullanıldığı gösteriliyor.
Sosyal İzleme Merkezi adını taşıyan birim, Twitter, Facebook,Gmail gibi sosyal paylaşım siteleri ve GSM operatörlerini takip altına alacak.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na önümüzdeki günlerde sosyal iletişim ağları ve telefon hatlarının takibi için bir izleme merkezi kurulmasına yönelik talimat verildi. Sosyal İzleme Merkezi adını taşıyan birim, Twitter, Facebook,Gmail gibi sosyal paylaşım siteleri ve GSM operatörlerini takip altına alacak.
Zaman gazetesinden Bayram Kaya'nın haberine göre, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) bünyesinde kritik bir çalışma için düğmeye basıldı.
Buna göre, TİB’e, önümüzdeki günlerde sosyal iletişim ağları ve telefon hatlarının takibi için bir izleme merkezi kurulması için talimat verildi. Sosyal İzleme Merkezi adını taşıyan birim, öncelikli olan sosyal paylaşım siteleri Twitter, Facebook, Gmail ve Yandex gibi iletişim araçlarını yakından takip altına alacak. Başta hükümet olmak üzere liderler ve kamu kurumları aleyhine kampanya yürüten kişi ve grupları takip altına almanın hedeflendiği ileri sürülüyor. Elde edilen bilgiler de gerektiğinde kolluk birimleriyle paylaşılacak. Bununla birlikte aynı sistem üzerinden GSM operatörleri de takip altında tutulacak.
İddialara göre özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü ve savcılıklardan bilgi sızmalarına karşı görevden alınan bürokratların telefonları ve ağ bağlantıları anbean takip edilecek. Hat üzerinden iletişim kurulan, Line, Viber ve WhatsApp gibi iletişim araçlarından bilgi sızdırmalarına karşı önlem alınacak.
TİB Başkanlığı’na MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yardımcısı Ahmet Cemalettin Çelik’in atanmasının ardından kurumda bazı kritik çalışmalar için düğmeye basıldı. Çelik, öncelikli olarak göreve gelir gelmez stratejik noktalarda görev yapan daire başkanlarını ve şube müdürlerini görevden aldı. Yerlerine ise MİT’te ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nda görev yapan bürokratların atamasını yaptı. Çelik şimdi de sosyal medyayı yakın takibe almak için yeni bir birim kurulması talimatı verdi.
Edinilen bilgilere göre, bu birimde görev yapacak kişiler önceden belirlendi. Burada görevli ekiplere ayrıca yaklaşık iki hafta süresince özel eğitimler verildi. Yapılması gerekli konularla ilgili olarak ayrıntılı sunumlar yapıldı.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre, Sosyal Medya İzleme adı verilen merkez aracılığıyla, internet kullanıcıları 24 saat gözetim altında tutulacak. Şahısların hangi siteye giriş yaptığından gün içerisinde kimlerle ne tür yazışmalar yaptıkları da kayıt altına alınacak.
Çalışma kapsamında iki kişi arasında yapılan görüşmeler de özel bir sistemle araya girilerek elde edilecek. Şahıslar hakkında yapılan incelemeler sayesinde elde edilen veriler, arşive alınacak. Şüpheli bir durumun tespiti halinde ise veriler adli makamlarla paylaşılacak.
Çalışmayla ayrıca GSM operatörleri aracılığıyla kullanılan sosyal ağlar da takip altına alınacak. Özellikle emniyet ve savcıların bilgi sızdırmasına karşı da telefon kullanıcılarının Viber, WhatsApp ve Line gibi ağları da inceleme altında tutulacak. Bilgi ve belge sızdırdığı belirlenen şahısların bilgileri de anında Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Adalet Bakanlığı ile paylaşılacak. Gerektiğinde bu şahıslar hakkında işlem başlatılacak.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na önümüzdeki günlerde sosyal iletişim ağları ve telefon hatlarının takibi için bir izleme merkezi kurulmasına yönelik talimat verildi. Sosyal İzleme Merkezi adını taşıyan birim, Twitter, Facebook,Gmail gibi sosyal paylaşım siteleri ve GSM operatörlerini takip altına alacak.
Zaman gazetesinden Bayram Kaya'nın haberine göre, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) bünyesinde kritik bir çalışma için düğmeye basıldı.
Buna göre, TİB’e, önümüzdeki günlerde sosyal iletişim ağları ve telefon hatlarının takibi için bir izleme merkezi kurulması için talimat verildi. Sosyal İzleme Merkezi adını taşıyan birim, öncelikli olan sosyal paylaşım siteleri Twitter, Facebook, Gmail ve Yandex gibi iletişim araçlarını yakından takip altına alacak. Başta hükümet olmak üzere liderler ve kamu kurumları aleyhine kampanya yürüten kişi ve grupları takip altına almanın hedeflendiği ileri sürülüyor. Elde edilen bilgiler de gerektiğinde kolluk birimleriyle paylaşılacak. Bununla birlikte aynı sistem üzerinden GSM operatörleri de takip altında tutulacak.
İddialara göre özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü ve savcılıklardan bilgi sızmalarına karşı görevden alınan bürokratların telefonları ve ağ bağlantıları anbean takip edilecek. Hat üzerinden iletişim kurulan, Line, Viber ve WhatsApp gibi iletişim araçlarından bilgi sızdırmalarına karşı önlem alınacak.
TİB Başkanlığı’na MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yardımcısı Ahmet Cemalettin Çelik’in atanmasının ardından kurumda bazı kritik çalışmalar için düğmeye basıldı. Çelik, öncelikli olarak göreve gelir gelmez stratejik noktalarda görev yapan daire başkanlarını ve şube müdürlerini görevden aldı. Yerlerine ise MİT’te ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nda görev yapan bürokratların atamasını yaptı. Çelik şimdi de sosyal medyayı yakın takibe almak için yeni bir birim kurulması talimatı verdi.
Edinilen bilgilere göre, bu birimde görev yapacak kişiler önceden belirlendi. Burada görevli ekiplere ayrıca yaklaşık iki hafta süresince özel eğitimler verildi. Yapılması gerekli konularla ilgili olarak ayrıntılı sunumlar yapıldı.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre, Sosyal Medya İzleme adı verilen merkez aracılığıyla, internet kullanıcıları 24 saat gözetim altında tutulacak. Şahısların hangi siteye giriş yaptığından gün içerisinde kimlerle ne tür yazışmalar yaptıkları da kayıt altına alınacak.
Çalışma kapsamında iki kişi arasında yapılan görüşmeler de özel bir sistemle araya girilerek elde edilecek. Şahıslar hakkında yapılan incelemeler sayesinde elde edilen veriler, arşive alınacak. Şüpheli bir durumun tespiti halinde ise veriler adli makamlarla paylaşılacak.
Çalışmayla ayrıca GSM operatörleri aracılığıyla kullanılan sosyal ağlar da takip altına alınacak. Özellikle emniyet ve savcıların bilgi sızdırmasına karşı da telefon kullanıcılarının Viber, WhatsApp ve Line gibi ağları da inceleme altında tutulacak. Bilgi ve belge sızdırdığı belirlenen şahısların bilgileri de anında Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Adalet Bakanlığı ile paylaşılacak. Gerektiğinde bu şahıslar hakkında işlem başlatılacak.
Yeni tasarıma geçtiğimiz günlerde geçen Twitter, bu kez kullanıcılarını şaşırtacak kadar büyük bir değişikliğe gidiyor. Twiitter'ın son hali Facebook'a benzerliği ile dikkat çekiyor.
Twitter, Facebook mu oluyor?
Mikroblog sitesi Twitter kısa bir süre önce yeni tasarımını yayına almaya başlamıştı. Kademeli olarak tüm hesaplar yeni tasarıma geçti. Yeni tasarımla birlikte gelen en büyük özellik de görsellerin biraz daha büyümesi ve Twitter’ın web uygulamasının, Twitter’ın en iddialı olduğu mobil sürümüne biraz daha benzer yapılandırılmasıydı.
Mashable’da yer alan bir habere göre Twitter bu sefer tasarımını baştan aşağı değiştirmek için testlere başladı.
Mashable’da yer alan haberde yeni tasarımın görselleri de paylaşıldı. Burada Facebook ’tan ciddi esinlenmeler görürken, görsellerin daha da büyüdüğünün ve profil sayfalarının neredeyse baştan aşağı yenilendiği görülüyor. Twitter’daki header alanı biraz daha genişliyor ve Facebook’taki kapak fotoğrafının benzeri geniş bir alan geliyor.
Yeni tasarımdaki profil sayfalarında tweet’ler, takip edilenler/edenler, favoriler gibi alanlar da sekme tarzında tasarlanmış. Bunun yanı sıra buradaki sekmelerde ‘Fotoğraflar/Videolar’ alanı da ilk bakışta dikkat çekiyor.
Üst menü son tasarımla aynı kalırken, profil sayfalarında sol menüde kullanıcıların detaylı profil bilgilerinin daha derli toplu olduğu da görülebiliyor. Yeni tasarımda dikkat çeken diğer bir detay ise profil sayfalarının kapak fotoğraflarında sağ alt köşede kullanıcının Twitter’a üye olduğu ilk tarihe de yer verilmiş olması.
Twitter, Facebook mu oluyor?
Mikroblog sitesi Twitter kısa bir süre önce yeni tasarımını yayına almaya başlamıştı. Kademeli olarak tüm hesaplar yeni tasarıma geçti. Yeni tasarımla birlikte gelen en büyük özellik de görsellerin biraz daha büyümesi ve Twitter’ın web uygulamasının, Twitter’ın en iddialı olduğu mobil sürümüne biraz daha benzer yapılandırılmasıydı.
Mashable’da yer alan bir habere göre Twitter bu sefer tasarımını baştan aşağı değiştirmek için testlere başladı.
Mashable’da yer alan haberde yeni tasarımın görselleri de paylaşıldı. Burada Facebook ’tan ciddi esinlenmeler görürken, görsellerin daha da büyüdüğünün ve profil sayfalarının neredeyse baştan aşağı yenilendiği görülüyor. Twitter’daki header alanı biraz daha genişliyor ve Facebook’taki kapak fotoğrafının benzeri geniş bir alan geliyor.
Yeni tasarımdaki profil sayfalarında tweet’ler, takip edilenler/edenler, favoriler gibi alanlar da sekme tarzında tasarlanmış. Bunun yanı sıra buradaki sekmelerde ‘Fotoğraflar/Videolar’ alanı da ilk bakışta dikkat çekiyor.
Üst menü son tasarımla aynı kalırken, profil sayfalarında sol menüde kullanıcıların detaylı profil bilgilerinin daha derli toplu olduğu da görülebiliyor. Yeni tasarımda dikkat çeken diğer bir detay ise profil sayfalarının kapak fotoğraflarında sağ alt köşede kullanıcının Twitter’a üye olduğu ilk tarihe de yer verilmiş olması.
Komşular arası bilgi paylaşımını artırmayı ve aynı mahallede yaşayanların dayanışmasını sağlamayı hedefleyen yeni sosyal ağ Nextdoor ABD'de giderek yayılıyor.
Ev adresi girilerek üye olunabilen sitede, belli bir bölgede birbiriyle komşu olan kişiler iletişim kurabiliyor. Bu özellik, hem güvenliği korumaya hem de Nextdoor'un 'özel' kalmasına yönelik. Android ve iOS uygulamaları bulunan Nextdoor şu anda sadece ABD'de kullanılabiliyor.
Ev adresi girilerek üye olunabilen sitede, belli bir bölgede birbiriyle komşu olan kişiler iletişim kurabiliyor. Bu özellik, hem güvenliği korumaya hem de Nextdoor'un 'özel' kalmasına yönelik. Android ve iOS uygulamaları bulunan Nextdoor şu anda sadece ABD'de kullanılabiliyor.
Twitter New York Borsası'nda işlem görmeye başlamasından sadece üç ay sonra, 2013'te 645 milyon dolarlık net kayba uğradığını açıkladı
Twitter'ın gelirlerinin geçen yıl yüzde 110 artarak 665 milyon dolara ulaştığına dikkat çeken uzmanlar, bu kaybı bekliyordu.Ancak yatırımcıların asıl kaygısı, Twitter'ın kullanıcı sayısındaki büyümenin yavaşlaması.Yılın ilk çeyreğini ortalama 241 milyon kullanıcıyla kapatan Twitter, bu alanda bir önceki çeyreğe göre sadece yüzde 3,8'lik bir artış kaydetti.Geçen yılın başlarında kullanıcı sayısındaki artış yüzde 10'u bulmuştu.
BBC Türkçe'nin haberine göre;Kullanıcıların Twitter hesaplarını görüntüleme sayılarında da yüzde 7'lik bir azalma oldu.Zterne, Agee & Leach'in piyasa uzmanı Arvint Bhaita, "Bu veriler Twitter'ın ne ölçüde ana akım bir sosyal medya platformu olduğunu tartışmaya açacak" yorumunu yaptı.
Olumsuz veriler, Twitter'ın hisselerinde yüzde 12'lik bir düşüşe yol açtı.
Araştırma şirketi Forrester'dan Nate Elliot AFP Haber Ajansına yaptığı açıklamada, "Kullanıcılarınıza angaje olamazsanız, elinizde bir işiniz yoktur. Kullanıcılar konusunda daha iyi olmalılar, mesele bu" diye konuştu.
Twitter'ın hisse senetleri şirketin geçen Kasım ayında borsaya açılmasından bu yana iki katından fazla değer kazandı ve Twitter'a 18 milyar dolar tutarında değer biçildi.
Reklam gelirleri
Ancak şirketin yatırımcılar açısından kârlı olup olmadığı konusunda farklı görüşler var.
Twitter geçen yılın son çeyreğinde 511 milyon dolarlık net kayba uğradığını, ancak gelirlerin iki kattan fazla artarak 243 milyon dolara yükseldiğini açıkladı.
Twitter ayrıca kullanıcıların ana sayfalarını tasarlayabilmesi ve doğrudan mesajlar aracılığıyla resim alışverişi yapılabilmesi gibi özelliklerle "genel kullanıcı deneyimini" geliştirdiklerini vurguladı.
Şirket gelecek yıl gelirleri daha da arttırmak için reklam verenlere yönelik hizmetlerini geliştirmeye devam etme taahhüdünde de bulundu.
Twitter gelirlerini büyük ölçüde reklam satışı ve kullanım alışkanlıklarına dair verileri satarak elde ediyor.
Twitter'ın gelirlerinin geçen yıl yüzde 110 artarak 665 milyon dolara ulaştığına dikkat çeken uzmanlar, bu kaybı bekliyordu.Ancak yatırımcıların asıl kaygısı, Twitter'ın kullanıcı sayısındaki büyümenin yavaşlaması.Yılın ilk çeyreğini ortalama 241 milyon kullanıcıyla kapatan Twitter, bu alanda bir önceki çeyreğe göre sadece yüzde 3,8'lik bir artış kaydetti.Geçen yılın başlarında kullanıcı sayısındaki artış yüzde 10'u bulmuştu.
BBC Türkçe'nin haberine göre;Kullanıcıların Twitter hesaplarını görüntüleme sayılarında da yüzde 7'lik bir azalma oldu.Zterne, Agee & Leach'in piyasa uzmanı Arvint Bhaita, "Bu veriler Twitter'ın ne ölçüde ana akım bir sosyal medya platformu olduğunu tartışmaya açacak" yorumunu yaptı.
Olumsuz veriler, Twitter'ın hisselerinde yüzde 12'lik bir düşüşe yol açtı.
Araştırma şirketi Forrester'dan Nate Elliot AFP Haber Ajansına yaptığı açıklamada, "Kullanıcılarınıza angaje olamazsanız, elinizde bir işiniz yoktur. Kullanıcılar konusunda daha iyi olmalılar, mesele bu" diye konuştu.
Twitter'ın hisse senetleri şirketin geçen Kasım ayında borsaya açılmasından bu yana iki katından fazla değer kazandı ve Twitter'a 18 milyar dolar tutarında değer biçildi.
Reklam gelirleri
Ancak şirketin yatırımcılar açısından kârlı olup olmadığı konusunda farklı görüşler var.
Twitter geçen yılın son çeyreğinde 511 milyon dolarlık net kayba uğradığını, ancak gelirlerin iki kattan fazla artarak 243 milyon dolara yükseldiğini açıkladı.
Twitter ayrıca kullanıcıların ana sayfalarını tasarlayabilmesi ve doğrudan mesajlar aracılığıyla resim alışverişi yapılabilmesi gibi özelliklerle "genel kullanıcı deneyimini" geliştirdiklerini vurguladı.
Şirket gelecek yıl gelirleri daha da arttırmak için reklam verenlere yönelik hizmetlerini geliştirmeye devam etme taahhüdünde de bulundu.
Twitter gelirlerini büyük ölçüde reklam satışı ve kullanım alışkanlıklarına dair verileri satarak elde ediyor.
Türklerin Google Play'de yaptığı bu anlamsız şey, bizleri yabancılara eğlence konusu yapmak üzere!
Türkiye'deki Android'li telefon ve tablet sahipleri, son aylarda Google Play'den indirdikleri uygulamalarda ilginç bir trende şahit oluyorlar: "Görünsün diye 1 vermek." Yorum sistemini alt üst eden bu trend, görünüşe bakılırsa sadece Türk kullanıcıları arasında yaygın. Hareketimiz, bizi Android Police, Hacker News, r/Android ve Appwared gibi çeşitli Android ve haber kaynaklarında bahse değer, ne yazık ki biraz da eğlenilmeye değer kılmış durumda.
Aslında YouTube'da olduğu gibi Android'de de işe yaramayan, içeriği uygunsuz veya faydasız birçok yoruma rastlamanız mümkün. Android'de son zamanlarda ortaya çıkan, Türk kullanıcılarının yeni bir keşfi ise çok beğenilen bir uygulamaya dahi yorumun görünmesi için 5 üzerinden 1 yıldız vermek. Üstelik 1 yıldızlı yorumların çoğunda okumaya değer hiçbir şey görmüyorsunuz. Bu tür yorumlara birçok popüler uygulamada ve oyunda rastlamanız mümkün.
Görünen o ki Google, uygulamalara verilen 5 yıldızların yanında, belki kullanıcıların uygulamanın can sıkan yanlarını öğrenmeleri için 1 yıldızlı yorumları da öne çıkarıyor. Ancak bu yeni alışkanlığımız, hem Google'ın mağaza sistemi, hem de sözkonusu uygulamaların geliştiricileri için yeni zorluklar ortaya çıkarıyor. Bazı geliştiricilerin yorumlardaki şikayetleri tek tek cevapladığı ve çözüm sunmaya çalıştığı bir dönemde böyle bir davranış, onları yaptıkları işten soğutuyor olsa gerek.
1 yıldız, ama aslında 5 yıldız!
Örneğin İngilizce appwared blog'u, bazı Türk kullanıcılarının başvurduğu bu "yöntemi" fark etmiş ve duruma dair birçok örnek vermiş. Blog, Where is My Water 2'nin Google Play sayfasındaki 15 yorumdan 11'inin aslında 5 yıldız olduğunu, ama "görünsün diye 1 verildiğini" söylüyor.
Yazımızın başında dediğimiz gibi Android yorumlarında birçok kalitesiz, sadece küfürden oluşan veya "yüklemedim ama 1 verdim, yükleyince değiştireceğim" gibi daha nadir rastlanan, faydasız birçok yorum da var. Ancak "görünsün diye 1 vermek" trendine acilen son vermemiz gerektiğini konusundaki fikrimize sanırız birçok Android kullanıcısı da katılacaktır. Uygulama veya oyun hakkındaki görüşlerimizi yansıtan yorumlar, hem onu indirecek olanlar, hem de geliştiriciler için çok daha faydalı olacak.
Görünsün diye 1 vermeye birkaç örnek
Where Is My Water: "Oyun cok guzel goruksun diye 1 verdim."
Traffic Racer: "cok gözel. arkadaslar cok gercekci suruşm ilerledi. ehliyetide gectm saolun."
Motocross Meltdown: "Oyun tamamdır Gözlsn die 1 wrdm oyun tamamdr grafiklerde"
Motocross Meltdown: "Gözüksün die 1verdim yoksa bu oyun 5 yildi"
FIFA 14: "Mnyqqq Anasını manyak oyun ilk defa guzel oyun görüyom buda"
Kaynak: CHIP Online
 |
| Google Play'de rezil oluyoruz |
Türkiye'deki Android'li telefon ve tablet sahipleri, son aylarda Google Play'den indirdikleri uygulamalarda ilginç bir trende şahit oluyorlar: "Görünsün diye 1 vermek." Yorum sistemini alt üst eden bu trend, görünüşe bakılırsa sadece Türk kullanıcıları arasında yaygın. Hareketimiz, bizi Android Police, Hacker News, r/Android ve Appwared gibi çeşitli Android ve haber kaynaklarında bahse değer, ne yazık ki biraz da eğlenilmeye değer kılmış durumda.
Aslında YouTube'da olduğu gibi Android'de de işe yaramayan, içeriği uygunsuz veya faydasız birçok yoruma rastlamanız mümkün. Android'de son zamanlarda ortaya çıkan, Türk kullanıcılarının yeni bir keşfi ise çok beğenilen bir uygulamaya dahi yorumun görünmesi için 5 üzerinden 1 yıldız vermek. Üstelik 1 yıldızlı yorumların çoğunda okumaya değer hiçbir şey görmüyorsunuz. Bu tür yorumlara birçok popüler uygulamada ve oyunda rastlamanız mümkün.
Görünen o ki Google, uygulamalara verilen 5 yıldızların yanında, belki kullanıcıların uygulamanın can sıkan yanlarını öğrenmeleri için 1 yıldızlı yorumları da öne çıkarıyor. Ancak bu yeni alışkanlığımız, hem Google'ın mağaza sistemi, hem de sözkonusu uygulamaların geliştiricileri için yeni zorluklar ortaya çıkarıyor. Bazı geliştiricilerin yorumlardaki şikayetleri tek tek cevapladığı ve çözüm sunmaya çalıştığı bir dönemde böyle bir davranış, onları yaptıkları işten soğutuyor olsa gerek.
1 yıldız, ama aslında 5 yıldız!
Örneğin İngilizce appwared blog'u, bazı Türk kullanıcılarının başvurduğu bu "yöntemi" fark etmiş ve duruma dair birçok örnek vermiş. Blog, Where is My Water 2'nin Google Play sayfasındaki 15 yorumdan 11'inin aslında 5 yıldız olduğunu, ama "görünsün diye 1 verildiğini" söylüyor.
Yazımızın başında dediğimiz gibi Android yorumlarında birçok kalitesiz, sadece küfürden oluşan veya "yüklemedim ama 1 verdim, yükleyince değiştireceğim" gibi daha nadir rastlanan, faydasız birçok yorum da var. Ancak "görünsün diye 1 vermek" trendine acilen son vermemiz gerektiğini konusundaki fikrimize sanırız birçok Android kullanıcısı da katılacaktır. Uygulama veya oyun hakkındaki görüşlerimizi yansıtan yorumlar, hem onu indirecek olanlar, hem de geliştiriciler için çok daha faydalı olacak.
Görünsün diye 1 vermeye birkaç örnek
Where Is My Water: "Oyun cok guzel goruksun diye 1 verdim."
Traffic Racer: "cok gözel. arkadaslar cok gercekci suruşm ilerledi. ehliyetide gectm saolun."
Motocross Meltdown: "Oyun tamamdır Gözlsn die 1 wrdm oyun tamamdr grafiklerde"
Motocross Meltdown: "Gözüksün die 1verdim yoksa bu oyun 5 yildi"
FIFA 14: "Mnyqqq Anasını manyak oyun ilk defa guzel oyun görüyom buda"
Kaynak: CHIP Online
Global Web Index'in yapmış olduğu araştırmalar sonucu, sosyal medya platformlarına PC'lerden çok mobil platformlardan giriş yapıldığı ortaya çıktı.
Global Web Index'in yapmış olduğu araştırmalara göre en büyük sosyal platformların diğer tarafında mobil cihaz sahipleri ve aktif kullanım arasında gözle görülür bir bağlantı var. Mobil cihazların sosyal ağlar için önemini belirten araştırmaların sonuçları ise aşağıdaki grafikte belirtiliyor.
Facebook iOS cihazlarda daha fazla kullanılıyor
Bu sayıları daha yakından inceleyecek olursak, bu sayıların hangi mobil işletim sisteminin kullanıldığında bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Tüm internet kullanıcıları ile kıyaslandığında iOS kullanıcıları %58'lik aktif kullanıcısı ile Facebook 1. sıraya oturuyor.
Yaklaşık aynı oranla Twitter'ın iOS işletim sisteminde en çok kullanılan uygulamalardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Android işletim sistemi kullanıcılarının ise cihazlarında en çok Google+'ı kullandıklarını söyleyebiliriz.
Çapraz platformları ele alacak olursak, sosyal medya platformları en fazla iOS cihazlardan daha sonra Android cihazlardan ve en son PC platformunda kullanılıyor.
SDN - ShiftDelete.Net
 |
Sosyal Medyanın Mobile Evrimi |
Global Web Index'in yapmış olduğu araştırmalara göre en büyük sosyal platformların diğer tarafında mobil cihaz sahipleri ve aktif kullanım arasında gözle görülür bir bağlantı var. Mobil cihazların sosyal ağlar için önemini belirten araştırmaların sonuçları ise aşağıdaki grafikte belirtiliyor.
Facebook iOS cihazlarda daha fazla kullanılıyor
Bu sayıları daha yakından inceleyecek olursak, bu sayıların hangi mobil işletim sisteminin kullanıldığında bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Tüm internet kullanıcıları ile kıyaslandığında iOS kullanıcıları %58'lik aktif kullanıcısı ile Facebook 1. sıraya oturuyor.
Yaklaşık aynı oranla Twitter'ın iOS işletim sisteminde en çok kullanılan uygulamalardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Android işletim sistemi kullanıcılarının ise cihazlarında en çok Google+'ı kullandıklarını söyleyebiliriz.
Çapraz platformları ele alacak olursak, sosyal medya platformları en fazla iOS cihazlardan daha sonra Android cihazlardan ve en son PC platformunda kullanılıyor.
SDN - ShiftDelete.Net
Dünya genelinde en çok konuşulan sosyal medyaların başını çeken mavi kuşak Facebook’un İzmirli kullanıcıları dün akşam büyük bir sürprizle karşılaştılar. Facebook’ta hesabı olan İzmirlilerin memleketi İzmir yerine Adıyaman olarakdeğiştirildi.
FACEBOOK’TAN AÇIKLAMA GELMEDİ
Memleket kısmındaki İzmir seçeneğinin kaldırılmasıyla ilgili olarak Facebook’tan henüz bir açıklama yapılmadı.Twitter üzerinden İzmir’in Adıyaman olarak değişmesiyle ilgili çok sayıda yorum geldi.
İŞTE O TWEETLER:
İki sehir , tek yurek ... İzmiryaman :))
Biz İzmirliler çekirdeğe çiğdem,simite gevrek,İzmir’e de Adıyaman diyoruz. :))
İzmir’de yaşayanların profilinde "Adıyaman" yazmaya başlamış. Facebook sen nelere kadirsin?
An itibariyle tüm İzmir’lilerin Facebook hesaplarında İzmir yerine Adıyaman yazıyor..!!!!
İzmir’i değiştiremeyince tüm İzmir’lileri Adıyaman’lı yapmaya karar verdiler. Ve Facebook’ta hepimiz Adıyamanlıyız
İzmir’de yaşayanların Facebook ta memleketi Adıyaman oluverdi bi anda. Herkeste bu sorun var. Ayarlardan girip düzeltmeniz gerekiyor...
Facebook’ta ilginç bir olay yaşanıyor bu akşam.İzmir’de yaşayanların profillerinde "Adıyaman" görünüyor.
Facebook’da memleketim İzmir diyenlerin yeni memleketi Adıyaman olmuş.Ben de gözlerime inanamadım.Hesabınız varsa siz de kontrol edin.
MHP'li belediye başkan adayları, yerel seçimlere sosyal medya uzmanları ile hazırlanacak.
18'i büyükşehir, 25'i il olmak üzere toplam 472 belediye başkan adayını kamuoyuna tanıtan ve 8 Aralık'ta da aday tanıtım toplantılarının sonuncusunu İstanbul'da yapmayı planlayan MHP, yerel seçim kampanyası kapsamında sosyal medyaya ağırlık verdi.
MHP, bu kapsamda bütün belediye başkan adaylarının bir sosyal medya uzmanı ile çalışmasını kararlaştırdı. Böylece MHP'li belediye başkan adaylarının tüm çalışmaları, toplantıları ve seçim çalışmaları, Twitter, Facebook ve İnstagram gibi sosyal medya ile seçmenlere ulaştırılacak.
Adayların tamamının kamuoyuna açıklanmasının ardından il teşkilatlarında görev yapan sosyal medyadan sorumlu bilgi iletişim teknolojileri sorumluları ile adaylarla çalışacak sosyal medya uzmanları, MHP Genel Merkezine çağırılacak. Düzenlenecek eğitim programında, adayların sosyal medya uzmanlarına, partinin seçim kampanyasına ve seçim stratejilerine ilişkin bilgi verilecek, sosyal medyayı nasıl aktif bir şekilde kullanacakları aktarılacak, seçim kampanyası sürecinde sosyal medyada kullanılacak ortak lisan anlatılacak.
Sosyal medyaya ağırlık veren MHP'de tüm il başkanlıkları da sosyal medyayı yoğun olarak kullanıyor. Bu kapsamda il başkanlıklarının resmi Twitter ve Facebook hesapları da bulunuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin resmi Twitter hesabı "dbdevletbahçeli"yi 724 bin kişi, partinin resmi Twitter hesabı "MHP_bilgi"yi ise 65 bin kişi takip ediyor. Partinin resmi Youtube hesabı "MHP", resmi İnstagram hesabı "milliyetcihareketpartisi" ve resmi linkedin hesabı da "milliyetcihareketpartisi".
Google, sosyal ağda 40'tan fazla yenilik sundu.
Google+ I/O etkinliğinde karşımıza çıkan yeniliklerden biri de Google+ cephesinde yaşandı. Google’ın son dönemde büyük ilerleme kaydettiği sosyal ağ artık tasarım ve derinliği ile öne çıkan yeniden tasarlanmış bir kullanıcı arayüzüne sahip. Uygulama mobil cihazlarda da çok sütunlu bir hal alırken arayüz masaüstünde olduğu gibi dinamik hale getirildi. Haber akışı içerisinde video ve fotoğraflarda yer bulacak. Google aynı zamanda yeni tasarıma keyifli animasyonlar da getirdi.
Yazının içeriği kontrol edilerek uygun karma etiketleri koymak, ana kaynakların yanı sıra rehberden öğelerin gösterilmesi, Google Play Games davetiyeleri ve 8MP çözünürlüğe kadar fotoğrafların eklenmesi sayabileceğimiz diğer yenilikler arasında yer alıyor.
Google+ I/O etkinliğinde karşımıza çıkan yeniliklerden biri de Google+ cephesinde yaşandı. Google’ın son dönemde büyük ilerleme kaydettiği sosyal ağ artık tasarım ve derinliği ile öne çıkan yeniden tasarlanmış bir kullanıcı arayüzüne sahip. Uygulama mobil cihazlarda da çok sütunlu bir hal alırken arayüz masaüstünde olduğu gibi dinamik hale getirildi. Haber akışı içerisinde video ve fotoğraflarda yer bulacak. Google aynı zamanda yeni tasarıma keyifli animasyonlar da getirdi.
Yazının içeriği kontrol edilerek uygun karma etiketleri koymak, ana kaynakların yanı sıra rehberden öğelerin gösterilmesi, Google Play Games davetiyeleri ve 8MP çözünürlüğe kadar fotoğrafların eklenmesi sayabileceğimiz diğer yenilikler arasında yer alıyor.
Son günlerde sıkça karşılaştığım Listly adında bir araç var. Bu araç sayesinde sosyal listeler oluşturabiliyorsunuz. Sosyal listeler derken; sizinle birlikte diğer arkadaşlarınızın da listeye yeni öğe ekleyebildiği, oylama ve yorum yapabildiği listeleri kastediyorum.
Ben de Listly aracını kullanarak “Yunus Balım Okuyucalarının Blogları” isimli bir liste oluşturdum ve bu blogu takip eden blog yazarlarının bloglarını listelemek istedim. Bu sayede hem bloglarınızın tanıtımını yapmış olacaksınız hem de birbirimizin bloguna misafir olmak için bir blog havuzumuz olacak. Tabi bu listeyi sizin yardımlarınızla oluşturacağız.
Blogumu Listeye Nasıl Ekleyebilirim?
1. Buradan listemizin bulunduğu sayfaya giderek pembe renkli Add to List butonuna basın.
2. Listly ile kullandığınız sosyal ağlardan birini bağlamadıysanız size bunlardan birini bağlamanızı isteyecek. Kullandığınız bir sosyal ağ ile Listly’ye bağlanın.
3. Listly’ye bağlandıktan sonra tekrar Add to List butonuna tıklayın ve açılan pencereden mavi renkli Item With Link seçeneğini seçin.
4. Kutuya blog adresinizi yazın ve etiket, başlık, açıklama, logo gibi detayları tamamladıktan sonra blogunuz listeye eklenecektir. Blogunuzu listye ekledikten sonra listedeki diğer blogları değerlendirebilirsiniz. Örneğin beğendiğiniz vetakip ettiğiniz bloglara + oy kullanabilir, ya da tam tersi içeriği hoşunuza gitmeyen bloglara – oy kullanabilirsiniz. Dilerseniz bloglar hakkındaki görüşlerinizi yorum olarak da belirtebilirsiniz.
Hepinizi listeye davet ediyorum. Umarım davetime icabet edersiniz..
Ben de Listly aracını kullanarak “Yunus Balım Okuyucalarının Blogları” isimli bir liste oluşturdum ve bu blogu takip eden blog yazarlarının bloglarını listelemek istedim. Bu sayede hem bloglarınızın tanıtımını yapmış olacaksınız hem de birbirimizin bloguna misafir olmak için bir blog havuzumuz olacak. Tabi bu listeyi sizin yardımlarınızla oluşturacağız.
Blogumu Listeye Nasıl Ekleyebilirim?
1. Buradan listemizin bulunduğu sayfaya giderek pembe renkli Add to List butonuna basın.
2. Listly ile kullandığınız sosyal ağlardan birini bağlamadıysanız size bunlardan birini bağlamanızı isteyecek. Kullandığınız bir sosyal ağ ile Listly’ye bağlanın.
3. Listly’ye bağlandıktan sonra tekrar Add to List butonuna tıklayın ve açılan pencereden mavi renkli Item With Link seçeneğini seçin.
4. Kutuya blog adresinizi yazın ve etiket, başlık, açıklama, logo gibi detayları tamamladıktan sonra blogunuz listeye eklenecektir. Blogunuzu listye ekledikten sonra listedeki diğer blogları değerlendirebilirsiniz. Örneğin beğendiğiniz vetakip ettiğiniz bloglara + oy kullanabilir, ya da tam tersi içeriği hoşunuza gitmeyen bloglara – oy kullanabilirsiniz. Dilerseniz bloglar hakkındaki görüşlerinizi yorum olarak da belirtebilirsiniz.
Hepinizi listeye davet ediyorum. Umarım davetime icabet edersiniz..
Twitter'ın blog platformundan yaptığı açıklamada, uygulamanın Apple'ın çevrimiçi mağazasından indirilebileceği bildirildi. Uygulamanın web versiyonunun bugün çıkması beklenirken, yakın zamanda Android cihazlarda da kullanılabileceği kaydedildi.
Uygulama, Twitter'ın sohbet programındaki bilgileri kullanarak popüler parçaları ve yeni sarkıcıları bulmayı hedefliyor. Müzisyenleri takip eden Twitter kullanıcıları, bu müzisyenlerin hangi sanatçıları izlediğini görebilecek ve onların şarkılarını dinleyebilecek.
Facebook’un yeni hizmeti açık alanlarda düzenlenecek etkinliklerde hava tahmini yapacak.
.jpg "Pardus’un 2013 Sürümü için Geri Sayım Başladı")
Geçtiğimiz günlerde “Zaman Tüneli” güncellemesiyle gündeme gelen Facebook, kullanıcılarına her geçen gün kolaylık sağlayacak yeni özellikler getiriyor. En son Facebook’un Hashtag özelliği, üyeleri tarafından merak konusu olurken bu soru işaretlerine bir yenisi daha eklendi.
Facebook Developer News sayfasında yazılan haberlere göre, açık alanda düzenlenecek etkinliklerde üyelerinin mağdur olmamaları adına; Etkinlik Oluşturma penceresinde hava durumu tahmini yer almasını sağlayacak.
Yapılan etkinliklerin daha sağlıklı olması adına yapılan bu özellik, yer ve konum hizmetlerini kullanıcı izniyle kullanarak otomatik tahminde bulunacak. Etkinlik incelenirken günden güne yapılan en sağlam tahminler, üyelerin sürprizle karşılaşmasını önleyen ilk adım olacak.
Kullanıcılarının bu haberle beğenisini toplayacak olan özelliğin hava durumu kaynağı ise Weather Underground tarafından karşılanacak. Şimdiden kullanışlı olduğu düşündüren bu özellik bakalım kararlılık ve kullanılabilirlik adına nasıl bir verim sunacak. Özelliğin ne zaman yürürlüğe gireceği bilinmezken telefon görüntüsü de demo olarak paylaşılmış.(Milliyet)
.jpg "Pardus’un 2013 Sürümü için Geri Sayım Başladı")
Geçtiğimiz günlerde “Zaman Tüneli” güncellemesiyle gündeme gelen Facebook, kullanıcılarına her geçen gün kolaylık sağlayacak yeni özellikler getiriyor. En son Facebook’un Hashtag özelliği, üyeleri tarafından merak konusu olurken bu soru işaretlerine bir yenisi daha eklendi.
Facebook Developer News sayfasında yazılan haberlere göre, açık alanda düzenlenecek etkinliklerde üyelerinin mağdur olmamaları adına; Etkinlik Oluşturma penceresinde hava durumu tahmini yer almasını sağlayacak.
Yapılan etkinliklerin daha sağlıklı olması adına yapılan bu özellik, yer ve konum hizmetlerini kullanıcı izniyle kullanarak otomatik tahminde bulunacak. Etkinlik incelenirken günden güne yapılan en sağlam tahminler, üyelerin sürprizle karşılaşmasını önleyen ilk adım olacak.
Kullanıcılarının bu haberle beğenisini toplayacak olan özelliğin hava durumu kaynağı ise Weather Underground tarafından karşılanacak. Şimdiden kullanışlı olduğu düşündüren bu özellik bakalım kararlılık ve kullanılabilirlik adına nasıl bir verim sunacak. Özelliğin ne zaman yürürlüğe gireceği bilinmezken telefon görüntüsü de demo olarak paylaşılmış.(Milliyet)
Facebook Twitter’daki ana özelliklerden biri olan hashtag’i kullanacak
Dev sosyal ağ Facebook‘un, Twitter’daki hashtag’i (# ile başlayan ve bir konudaki konuşmaların kolayca bulunmasını sağlayan etiket sistemi) kullanmaya başlayacağı söyleniyor.
Sosyal ağ Twitter, hashtag’i ünlü etti. Hatta Twitter’ı Twitter yapan şeyin hashtag olduğu söylenebilir. Söylentiye göre, Facebook da bu özellik ile sosyal ağdaki popüler konu ve temaları ulaşılabilir kılmak istiyor.
Facebook kullanıcıları hâli hazırda insanları, sayfaları ve yerleri etiketliyebiliyor. Ancak iletiler de etiketlenirse, işte o zaman tam anlamıyla bir bütünlük sağlanacak.
Şu an hashtag’i Facebook’ta kullanmaya çok uzağız. Bunun yalnızca kulağa hoş gelen bir söylentiden öteye gidememesi de mümkün.
Dev sosyal ağ Facebook‘un, Twitter’daki hashtag’i (# ile başlayan ve bir konudaki konuşmaların kolayca bulunmasını sağlayan etiket sistemi) kullanmaya başlayacağı söyleniyor.
Sosyal ağ Twitter, hashtag’i ünlü etti. Hatta Twitter’ı Twitter yapan şeyin hashtag olduğu söylenebilir. Söylentiye göre, Facebook da bu özellik ile sosyal ağdaki popüler konu ve temaları ulaşılabilir kılmak istiyor.
Facebook kullanıcıları hâli hazırda insanları, sayfaları ve yerleri etiketliyebiliyor. Ancak iletiler de etiketlenirse, işte o zaman tam anlamıyla bir bütünlük sağlanacak.
Şu an hashtag’i Facebook’ta kullanmaya çok uzağız. Bunun yalnızca kulağa hoş gelen bir söylentiden öteye gidememesi de mümkün.
