Teknoloji

Mobil

Sosyal

Oyun

Google Chrome'un yeni eklentisi Faces.im piyasaya çıktı. Faces.im ile Facebook hesabınızdaki hareketler otomatik olarak size bildirilecek. Tarayıcı üzerinden mesajlaşma özelliği kullanıcıları cezpedecek türden. Facebook'a girerek bir sürü sayfa gezerek zaman kaybını engelleyecek bir uygulama.

Google Chrome Facebook Eklentisi

Facebook’ta saatlerce boş vakit geçirmekten dert yananlar, Google Chrome’a Faces.im eklentisini kurarak daha az zaman geçirebilirler. Bu uygulama ile sadece mesaj ve bildirimleriniz kontrol edilebiliyor. Sıcak gelişme yoksa boş yere Facebook’a girmeyin.

Google yeni "Faces.im" eklentisiyle Google Chrome vasıtasıyla size bambaşka bir tecrübe sunuyor. Google Chrome'a gelen bu yeni özellik sayesinde artık başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadan tarayıcınız üzerinden mesaj okumanız ve gelen iletilere yanıt vermeniz mümkün. IOS ve Android kullanıcılarının sıklıkla kullandığı Facebook Messenger baloncukları artık tarayıcınızda da mevcut.

Yani bir iş yaparken ve/veya bir araştırma içerisindeyken yalnızca tarayıcınızı açarak tüm gelen mesajları görebilir ve yanıt verebilirsiniz. Sosyal ağlarda dolaşırken yalnızca meraktan baktığımız sayfalarda harcanan zamanı ciddi oranda düşüreceği düşünülen bu uygulamanın Facebook'ta sayfada kalma oranını nasıl etkileyeceği bilinmez ancak kişilerin facebook'ta mesajlaşmak için harcayacağı zamanı ciddi oranda düşüreceği kesin.

Sosyal paylaşım sitelerinin en büyüklerinden olan Facebook'u taklit eden siteler sizlerin hesaplarınıza erişiyor ve bilgilerinizi çalıyor.

Facebook Hesapları Çalınıyor


Siber saldırılarda Facebook'u kullananlarla ilgili olarak Kaspersky Lab’ın istatistiklerine göre, 2014 yılının 1. çeyreğinde bulgusal kimlik avı engelleme öğesi başlatıldığı zaman Facebook'u taklit eden sahte siteler, bütün hırsızlık örneklerinin %10,85'lik kısmını oluşturdu.

Yalnızca sahte Yahoo sayfaları daha fazla kimlik avı uyarısı vererek Facebook'un sosyal ağ siteleri arasında başlıca hedef olmasını sağladı.Sizlerden Çalınan hesaplar, gelecekte hedeflenen saldırılarda kullanım için kişilerin bilgilerini toplamak üzere de kullanılabiliyor.

Bu saldırılarla ilgili Kaspersky Lab Web İçeriği Analiz Uzmanı Nadezhda Demidova açıklamalarda bulundu.Kaspersky Lab Web İçeriği Analiz Uzmanı Nadezhda Demidova“Siber suçlular, kurbanlarını kimlik avı içerikleri bulunan sayfalara yönlendirmek için çok çeşitli yollar geliştirdi.

E-posta yoluyla, sosyal ağlarda ya da üçüncü taraf kaynaklarına yerleştirilen reklamlarla kimlik avı gerçekleştirilen web sayfalarının bağlantılarını gönderiyorlar.

Dolandırıcılar genellikle kurbanlarını ‘ilginç içerikler’ sözü vererek cezbediyor. Kullanıcılar verilen bağlantıyı takip ediyor ve sayfayı görüntülemeden önce oturum açmalarını isteyen standart bir mesaj içeren sahte bir oturum açma sayfasına yönlendiriliyorlar.

Eğer kullanıcılar durumdan şüphelenmezse ve kimlik bilgilerini girerse, verileri derhal siber suçlulara gönderiliyor.”dedi.
Twitter'ın kuşuna karşı, Facebook'tan dinazor atağı! Facebook, kullanıcılarına gizlilik ayarlarını hatırlatmak için bir maskot hazırladı. Twitter'ın kuşuna karşı, Facebook dinazor atağı yaptı..

Dünyanın en büyük sosyal ağlarından Twitter 'ın Larry isimli kuş maskotunu bilmeyen yoktur. Twitter'ın en büyük rakibi Facebook 'un ise herhangi bir maskotu bulunmuyordu. Bu anlamda bazı çalışmalarda bulunan firma geçtiğimiz günlerde yeni maskotunu duyurdu.

Facebook, Twitter'ın kuş maskotuna karşı bir dinozor maskot hazırladı. Aslına bakarsanız bu dinozor maskot Facebook'un tamamını sembolize etmiyor. Bu maskot sadece kullanıcılara gizlilik ayarlarını hatırlatmak için oluşturuldu. Facebook'un logosuyla aynı renkte olan maskotun neden dinozor seçildiği konusu ise biraz ilginç.

Teknokulis'in haberine göre; Bu konu hakkında sorulan soruya şirketin gizlilik ekibinde mühendislik müdürü olan Raylene Yung , en arkadaş canlısı olarak düşündükleri hayvanın dinozor olduğunu söyleyerek cevap veriyor. Teknoloji dünyasında bu dinozorun adı şimdiden Mark Zuckerberg'e atfen Zuckasaurus olarak anılmaya başladı bile.
Dünyaca ünlü popüler sosyal paylaşım sitesi Facebook sürpriz bir olaya daha imza attı.Facebook gizlilik ayarlarında şok bir değişikliğe gitti.Facebook’un sürpriz çıkışı gündeme bomba gibi düştü.

Facebook’tan Sürpriz Çıkış!

Facebook gizlilik ayarlarında kapsamlı bir değişikliğe gitti. İşte Facebook kullanıcılarının dikkat etmesi gereken gizlilik kuralları ve tüm detaylar…

Sosyal medya devi Facebook’un sıkça kullanıcıların şikayetine maruz kalmasına neden olan Gizlilik Ayarları yine değişti. Ancak bu değişiklik kullanıcıların genel anlamda eleştirilerinin neticesinde yapılan olumlu değişiklikler...

İlk etapta uzun süredir Facebook’a yeni üye olanlar herhangi bir şey paylaştıklarında ’Public’ yani ’Herkese Açık’ formatında içerikler yayınlanıyordu. Yani ayarları kendiniz değiştirmezseniz mecburen her paylaştığınız içeriği herkesle paylaşmak durumundaydınız. Özellikle Facebook’a yeni kaydolan üyelerin ayarlardan bihaber olması ve herkese açık paylaşımlarda bulunduğunun farkına varmaması Facebook’u eleştiri oklarının hedefi haline getirmişti.

Son yapılan düzenlemeyle bu ayar değiştirildi. Artık yeni üyelerin paylaşımları otomatik olarak ’Friends’ yani ’Arkadaşlar’ seçili halde paylaşılıyor.

Gizlilik ayarlarındaki bir diğer değişiklik ise kullanıcıların paylaşırken daha dikkatli olmalarını sağlıyor. Örneğin bir içerik paylaşmaya çalıştığınızda ekrana gelen uyarı penceresi, size bu paylaşımı kimler görsün istiyorsunuz sorusunu yöneltiyor. Burada kazara herkese paylaşımda bulunma riski ortadan kalkmış oluyor.

Bu özelliğin çok yakında tüm kullanıcılara sunulması bekleniyor.
Android İşletim Sistemli cihazlarda Facebook Alarmı!
Siber Suçlular Facebook yoluyla ağına düşürecek kurbanlar arıyor. Kişilerin bilgilerini ele geçirerek kötüye kullanan siber suçlular şimdi de Facebook kullanıcıarını hedef aldılar.

Kullanıcısı 1 milyardan fazla olan gözde sosyal paylaşım sitesi Facebook siber suçlular tarafından büyük rağbet görüyor.

Sizde Facebook kullanıcılarından biriyseniz "Tekrar Hoşgeldiniz" diyerek sizi karşılayan bir doğrulama penceresiyle karşı karşıya gelmiş olabilirsiniz.

Bu pencere bir uyarı niteliğindeymiş gibi, artan saldırılar nedeniyle Facebook yönetiminin yeni bir güvenlik uygulaması geliştirdiğini ve bu uygulamayı Android işletim sistemli cihazınıza indirmenizi talep ediyor. İndirim aşamasında sizden cep telefonu numaranızı isteyerek size bir parola göndereceklerini belirtiyorlar ama inanmayın yalan.

ESET’in blog sayfası We Live Security yazarlarından Bilgisayar Güvenlik Analisti Graham Cluley bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Facebook sayfanıza giriş yapmak istediğiniz zaman karşınıza çıkan bu pencere Facebook tarafından gönderilen bir mesaj değildir. Ancak bu Facebook sitesinin ele geçirildiğinin de bir göstergesi değildir. Güvenliğiniz için bu tür uygulamaları indirmeyin telefon numaranız gibi kişisel bilgilerinizi vermeyin şeklinde tüm kullanıcılara uyarıda bulundu.

Özetle; uygulama indirirken sizden güvenlik ayarlarınızda değişiklik yapmanızı ve telefon numaranızı isteyen uygulamalara dikkat ediniz. Aksi halde siber suçlular telefonunuza erişerek konuşmalarınız mesajlarınız dahil her bilginizi ele geçirebilirler. Sizi dinleyebilirler, mesajlaşmalarınıza müdahale edebilirler.
Facebook, 'Yahudi Soykırımı'nı inkar edenleri siliyor!

Sosyal paylaşım ağı Facebook 'Şeffaflık Raporu' yayınladı. Rapora göre, 2013 yılının ikinci yarısında en fazla içerik kaldırılması talebinde bulunan ülkeler Hindistan ve Türkiye oldu. 

Facebook tarafından yayınlanan raporda, Almanya'da Yahudi Soykırımı'nı inkâr eden ifadelerin yer aldığı 84 içeriğin kaldırıldığının vurgulanması ise manidar karşılandı.

Facebook tarafından hazırlanan Şeffaflık Raporu'nda yer alan bilgilere göre, 2013 yılının ikinci yarısında sitedeki içeriklere en sık erişim engeli koyan ülkeler Türkiye ve Hindistan oldu. Hindistan'da yetkililer geçen yılın ikinci yarısında 4 bin 765 içeriğin kaldırılması talebinde bulunurken, Türkiye'de ise bu rakam 2 bin 14 oldu. Hindistan, 100 milyondan fazla Facebook kullanıcısı ile ABD'den sonra sitenin en yoğun kullanıldığı ülke.

Dwtürkçe'nin haberine göre; Facebook, içeriklerin kaldırılması talebiyle yapılan başvuruların başlıca gerekçesinin ulusal yasaların ihlâli olduğunu açıkladı. Raporda, örneğin Almanya'da Yahudi Soykırımı'nı inkâr eden ifadelerin yer aldığı 84 içeriğin kaldırıldığı ifade edildi. Facebook, söz konusu rakamları ilk kez kamuoyu ile paylaştı.

ABD BAŞI ÇEKTİ

Facebook, resmi mercilerin kişisel profillere ilişkin bilgilerin kendileri ile paylaşılması talebine ilişkin rakamları da açıkladı. Buna göre, ABD 12 bin 600 profil hakkında bilgi isteyerek bu konuda ilk sırayı aldı.
Akşam Tekirdağ'da,Sabah Süleymanpaşa
Sosyal paylaşım sitesi Facebook Tekirdağ'ın ismini Süleymanpaşa olarak değiştirdi.

Facebook, Tekirdağlıları Süleymanpaşalı olarak gösterdi. Dün aynı zamanda bir de şeffaflık raporu yayınlayan Facebook'ın bu değişikliği neden yaptığı anlaşılamadı. Yerel seçimler öncesi büyükşehir olan Tekirdağ, Facebook tarafından birdenbire Süleymanpaşa'ya dönüştü. Tekirdağlılar Facebook'a göre artık Tekirdağlı değil, Süleymanpaşa'lı Tekirdağlılara yamuk yaptı. Yerel seçimler öncesi büyükşehir olan Tekirdağ, Facebook tarafından birdenbire Süleymanpaşa'ya dönüştü. Tekirdağlılar Facebook'a göre artık Tekirdağlı değil, Süleymanpaşa'lı...Bu sabah Fcebook'a giriş yapan Tekirdağlılar için bir sürpriz vardı.

Facebook'tan Tekirdağ çıkışı

30 Mart yerel seçimleri ile Büyükşehir statüsüne yükselen Tekirdağ`da Facebook kullanicilari, büyük sürprizle karşilaşti. Facebook hesabinda yaşadiği şehri Tekirdağ olarak işaretleyen kullanicilarin bilgileri otomatikman değişti. `Yaşadiği şehir` ve `Memleketi` bölümünde Tekirdağ yazan Facebook kullanicilarin hesaplari güncellenerek, bilgiler, Tekirdağ`in merkez ilçesi Süleymanpaşa olarak değiştirildi. Durum üzerine Tekirdağli olan ve Tekirdağ`da yaşayan kullanicilar Facebook`a göre `Süleymanpaşa`li oldu. Yaşanan olay vatandaşlar tarafindan tepkiye neden oldu. Hesabinda Tekirdağ`in, Süleymanpaşa olarak değiştirildiğini gören vatandaşlarin Mark Zuckerberg`e mektup yazarak, ibarenin düzeltilmesini istediği kaydedildi.
TÜBİTAK'tan Türk Maps
Bakan müjdeyi verdi. Google'a rakip oluyoruz: Türk Maps geliyor!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Google Maps'e rakip olacak donanımında bir uygulamanın çalışmasının yapıldığını açıkladı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bir web portalı üzerinden gözlem uydularının çektiği görüntülerin kullanıcılarla paylaşılmasına yönelik hazırlıkların TÜBİTAK UZAY'da devam ettiğini belirterek, "İnşallah yakında Türk Maps'i görürüz ama çözünürlük açısından önümüzdeki süreçte daha güzel fotoğraflar, haritalar sunma imkanı olacak" dedi.

Bakan Işık, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsünde (UZAY) incelemelerde bulundu. Türkiye'nin yüksek çözünürlüklü yerli keşif uydusu olarak 18 Aralık 2012'de uzaya fırlatılan GÖKTÜRK-2 ve ilk yerli gözlem uydusu RASAT'la ilgili bilgi alan Işık, TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen, dünyadaki en iyi balistik inceleme sistemlerinden biri olan BALİSTİKA'yı inceledi.

Daha sonra uydu çalışmalarında kullanılmak üzere kurulan temiz odayı üzerine özel kıyafetleri giyerek gezen Işık, burada da yetkililerden bilgi aldı ve TÜBİTAK UZAY çalışanlarıyla birlikte yemek yedi.

İncelemelerinin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Işık, TÜBİTAK UZAY'ın çalışmalarının, göğüslerini kabarttığını söyledi.

Bu çalışmalar sayesinde Türkiye'nin, "uzayda artık ben de varım" dediğini dile getiren Işık, çok iddialı projeler üzerinde çalışıldığını ifade etti.

GÖKTÜRK-2 ve RASAT'ın TÜBİTAK UZAY marifetiyle yapıldığını belirten Işık, "Önümüzdeki süreçte haberleşme uydusu Türksat 6A'nın hazırlıkları yürüyor. Arkasından istihbarat uydularıyla ilgili çalışmalar yürüyecek ve pek çok çalışma burada hayata geçecek. Askeri, istihbari amaçlı istihbarat uydularımızı da kendimiz üreteceğiz" diye konuştu.


"GÖKTÜRK-1 uydusunda 50 santimetre çözünürlükte görüntü alabileceğiz"

TÜBİTAK UZAY'da çok ciddi yetişmiş bir insan kaynağını olduğunu anlatan Işık, bu gücün Türkiye için üretiyor olmasının kendilerini çok memnun ettiğini söyledi.

RASAT'ın 7,5 metre, GÖKTÜRK-2'nin ise 2,5 metre çözünürlükte görüntü alabildiğini ifade eden Işık, "Şimdi inşallah GÖKTÜRK-1 uydusunda 50 santimetre çözünürlükte görüntü alabileceğiz ama o çözünürlüğü artırmak için de arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor" ifadelerini kullandı.


"İnşallah yakında Türk Maps'i görürüz"

Bakan Fikri Işık, Google Maps, Yandex Haritalar gibi Türkiye'nin de GÖKTÜRK-2 ile çekilmiş görüntülerden oluşan bir uygulamasının olup olamayacağı sorusunu yanıtlarken, "Arkadaşlarımız bir web portalı üzerinden bu uygulamaları kullanıcıyla paylaşmakla ilgili hazırlıklarını yürütüyorlar. Bu hazırlıklar tamamlandığında kamuoyuna daha detaylı bilgi verilir. İnşallah yakında Türk Maps'i görürüz ama çözünürlük açısından önümüzdeki süreçte daha güzel fotoğraflar, haritalar sunma imkanı olacak" diye konuştu.

Uydu projelerine ayrılan bütçeye ilişkin de konuşan Işık, şu ana kadar bu projeler için ihtiyaç duyulan kaynağın verilmesi noktasında bir sıkıntı yaşanmadığını, bundan sonra da yaşanmayacağını bildirdi.
Bunların proje bazlı desteklendiğini belirten Işık, şunları kaydetti:

"Yani şu kadar para ayırdık demiyoruz. Bir proje yapılıyor, o projenin ihtiyaç duyduğu finansman, diyelim ki 1 milyar liraysa onu hiç tereddüt etmeden koyuyoruz bütçemize ve gerekli kurum veya kurumlara aktarıyoruz. Orada hiçbir sorunumuz yok. Türkiye artık Ar-Ge'ye, bilim ve teknolojiye çok ciddi kaynak ayırıyor ve bu konuda hiç bir esirgeme yapmıyor. Bütçe dengelerini belki çok önemsiyoruz ama en bonkör olduğumuz alan Ar-Ge alanı."


BALİSTİKA'ya Tunus ve KKTC'den talep

BALİSTİKA sistemine ilişkin de bilgi veren Işık, bunun çok önemli bir proje olduğunu ve Türkiye'de artık sorunsuz ve yoğun şekilde kullanıldığını söyledi.

Sistemin Suudi Arabistan'a da satıldığını anlatan Işık, "Şu anda Tunus ve KKTC de talepte bulunmuş. Eminim ki önümüzdeki süreçte daha farklı ülkeler de bu sistemi almak için talepte bulunurlar. Çünkü malınız iyi olursa satmak kolay" dedi.

BALİSTİKA Sistemi ile silahların kovan ve çekirdek üzerinde bıraktıkları izler 3 boyutlu incelenerek olay, kişi ve silah ilişkileri gibi bilgiler tek bir veri tabanında toplanıyor.
Muhteşem Padişahtan Yeni Sosyal Ağ
Halit Ergenç'in desteklediği yeni sosyal ağ, tüm dünyaya 'Pondr'latmayı hedefliyor.

Ünlü oyuncu Halit Ergenç'in yatırımıyla başarılı bir çıkış yapan yerli sosyal ağ Pondr'ın resmi lansmanı bugün gerçekleştirildi. Sitenin hedefinde, alanında global oyunculardan biri olmak da bulunuyor.


Türkiye bugün yeni bir sosyal ağ ile daha tanıştı. Kullanımda olan pek çok popüler sosyal medya servisinin başarılı özelliklerini biraraya getiren Pondr'ın resmi lansmanı gerçekleştirildi. 'Akılda tartıp biçmek, derinlemesine düşünmek' anlamına gelen Pondr, kendini diğer sosyal ağların aksine kısıtlı bir çevreyle değil, herkesle konuşturabilmesiyle farklılaştırıyor. Siteye ilk eklemelerde bir fotoğraf kullanılması isteniyor. Bu fotoğraf, kullanıcıların o an çektiği bir fotoğraf olabileceği gibi internet üzerindeki bir görselin paylaşılabilmesi şeklinde de olabiliyor. İstendiği takdirde link paylaşma yoluyla da etkileşim sağlanabiliyor.

Sitenin kurucusu Aziz Akgül, Pondr'ı; "Aklınıza gelen her konuda bir fotoğraf üzerinden arkadaşlarınızın görüşlerini kolayca alıp en yaratıcı şekilde tüm dünya ile paylaşmanızı sağlıyor. Pondr'da bir konu hakkındaki görüşünüz ya da fikriniz asla kaybolmuyor. İnsanların fikir ve görüş belirtme sayıları diğer popüler sosyal medya platformlarına oranla çok daha fazla." sözleriyle açıklıyor. Gerçekleştirdiği sunumda bu oranları da paylaşan Akgül, bir kullanıcının Facebook'ta ortalama 500 arkadaşı olduğunu, Twitter'da ise 200 takipçisi bulunduğunu belirtiyor. Etkileşim oranlarına bakıldığında Facebook'ta yorumların toplam etkileşime oranının yüzde 20 seviyesindeyken, Twitter'da bu oranın yüzde 25 olduğunu açıklayan Akgül, Pondr'ın henüz çok yeni olmasına karşın yüzde 90 gibi bir etkileşim oranının olduğuna dikkat çekiyor.

"İlk üyeler fıkra gibi"

Şu an için iOS uygulaması olan Pondr'ın Android uygulamasının ise hazırlıkları sürüyor. Lansman sırasında uygulamanın yayınlanmaya başladığı anda gelen ilk kullanıcıları "fıkra gibi" diye yorumlayan Akgül, ilk üç kullanıcının Türk, Çinli ve Amerikalı olduğunu belirtti.

Pondr'ın özelliklerine bakıldığındaysa, kullanıcıların diğer sosyal ağlardan aşina olduğu retweet, like, favori Pondr listesi gibi özellikleri biraraya topladığı görülüyor. Bu özelliklere ek olarak hashtag takibi, fotoğraf üzerinden keşif gibi yan kolaylıklar da Pondr'ın yetenekleri arasında yer alıyor.

"Uluslararası hukuk standartlarını uygulayacağız"

"Pondr'ı hayata geçirirken en önemli amacımız, insanlara yaşamlarını, fikirlerini ve görüşlerini paylaşma ve özellikle hashtag ve lokasyon takibi sayesinde dünyanın farklı bölgelerindeki insanlarla benzer görüşler etrafında buluşup bilgi ve ilişki geliştirme imkânı tanımaktı. Hedefimiz, Türkiye'den çıkan bu projeyi tüm dünyaya yaymak." diyen Akgül, bugün çeşitli sosyal medya platformlarında yaşanan sorunlarla karşılaşılması durumunda uluslararası hukuk kurallarına uygun hareket edeceklerini, bu anlamda Facebook ya da Twitter'dan farklı davranmayacaklarını söylüyor.

Halit Ergenç yeni teknoloji yatırımlarına imza atabilir

Halit Ergenç'in Pondr'ın ilk yatırımcısı olmasının arkasında platformun kurucusu Aziz Akgül ile olan akrabalık ilişkisi yatıyor. Ergenç, yeğeni olan Akgül ve Pondr ile olan ilişkisi için "Her zaman pek çok fikir geliştirmiştir. Bu fikirlerin pek çoğunun başka kişi ve kurumlarca hayata geçirildiğini gördük. Pondr, her ikimizin de hem zaman hem de imkânlar doğrultusunda buluştuğu bir nokta oldu." yorumunu yaptı. Halit Ergenç teknoloji yatırımcılığını sevdi mi sorumuzua, "Bu doğrultuda benzer bir girişim olduğu takdirde şartların ve kişilerin de uygun olmasıyla yeni yatırımlar neden olmasın." sözleriyle yanıt veren Ergenç'in ilerleyen dönemlerde ismini daha sık duyabiliriz."
Facebook'un Mavi Dinozoru
Facebook'un yeni uygulaması mavi dinozor merak uyandırdı

Facebook paylaşımlarınızı kimler görebiliyor? Dünyanın en büyük sosyal ağının test etmeye başladığı yeni özellik, mavi bir 'gizlilik dinazoru'…

Uygulama ile iletilerin kimlerle paylaşıldığı konusunda farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor. Facebook'un birkaç haftadır test aşamasında bulunan mavi dinazoru her an karşınıza çıkabilir. Sosyal ağın, karakter olarak neden dinazor seçtiği ise henüz bilinmiyor.
Facebook, Fethiye'yi geri verdi!
Sosyal paylaşım sitesi Facebook, 3 ay önce değiştirdiği Muğla'nın Fethiye ilçesinin ismini yapılan başvurular sonrasında geri aldı.

1913 yılında Suriye üzerinde uçuş yaparken uçağı düşen ilk Türk hava şehidi Fethi Bey'in ismini alan Fethiye, 100 yıldır bu isimle anılıyor. Resmi olarak ismi Fethiye olan ilçe 3 ay önce Facebook tarafından isminin değiştirilmesi olayıyla karşı karşıya kalmıştı. Facebook, üyelerinin kişisel sayfalarında yer alan memleketi bölümündeki Fethiye yazısını Meğri olarak değiştirmişti. Yapılan bu değişiklik ilçede yaşayanları rahatsız etmiş olayla ilgili çok sayıda şikayet dilekçesi Facebook yönetimine sunulmuştu.

Kullanıcılardan gelen yoğun tepkiye rağmen uygulamasından vazgeçmeyen Facebook hakkında Adalet ve Kalkınma Partisi Muğla Milletvekilleri Ali Boğa ve Yüksel Özden, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na şikayette bulunmuşlardı.

Milletvekilleri Boğa ve Özden'in başvurusunu değerlendiren kurum, Facebook yetkilileriyle gerekli yazışmaları gerçekleştirerek durumu düzeltmesini talep etti. Twitter ve Youtube'nin erişim engellenmesi gelişmelerinin ardından Facebook Fethiye ismini geri iade etti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Adalet ve Kalkınma Partisi Muğla Milletvekili Ali Boğa, bir Fethiyeli olarak, Megri adının kullanılması kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi. Yaşananlardan her Fethiyeli gibi rahatsızlık duyduklarını anlatan Boğa, hatanın düzeltilmesinin sevindirici olduğunu açıkladı.

Google'dan Türkiye Açıklaması
Google, Türkiye'de internet servis sağlayıcılarının DNS'lere engelleme yaptığı yönünde çok sayıda ihbar aldığını ve kendi yaptığı araştırmada da bunun doğru olduğunu iddia etti.

Google, resmi bloğu üzerinden yaptığı açıklamada, "DNS servisleri sizin internete girmeniz için kullanılan adreslerdir. Bir nevi telefon rehberi gibidir. Google da internete kolay ve hızlı girebilmeniz için DNS servisleri yönetir. Ama bir kişinin sizin telefon rehberinize müdahale ettiğini ve telefon rehberinizdeki bazı numaraların haberiniz olmadan değiştirildiğini düşünün. Aradığınızı zannettiğiniz kişi yerine bilmeden başka birini arıyorsunuz. İşte Türkiye'de tam olarak olan olay bu" dedi.

Açıklama, Türkiye'de Twitter ve Youtube gibi sitelerin erişime kapatılmasından sonra geldi.

"DNS hırsızlığı" olarak adlandırılan bu olay, internette herhangi bir siteye girmek için kullanılan DNS'lerin yerel servis sağlayıcılar tarafından zehirlenmesi ve kullanıcıların kullandıkları zannettikleri DNS'ler yerine bilmeden yerel servis sağlayıcıların DNS'lerine yönlendirilmesidir. Sosyal medya üzerinde bir çok kullanıcı da bu iddiayı yineledi.
İnterneti Zehirlediler

Dün gece (28. Mart. 2014) saat 23: 30 sıralarından itibaren, başta TTnet ve Superonline olmak üzere internet servis sağlayıcılar, kendi kullanıcılarına hacker'ların dolandırıcılık için kullandıkları yöntemlerden birisini uygulamaya başladı.

Peki nedir bu yöntem? DNS zehirleme veya DNS hijacking yöntemleri kullanıcıların kişisel bilgisayarlarında kullandıkları bazı halka açık DNS (Alan adı Çözümleme) sunucuları, bazı adresleri kendi DNS sunucularına yönlendirmeye başladılar.

DNS girmek istediğiniz web sitesinin IP adresini bilgisayarınızın tanımasını sağlayan bir teknoloji. Yanlış IP yönlendirilmesi ile siz girmek istediğiniz siteye girdiğinizi sanıyor fakat görüntü kopyasına girebiliyorsunuz. Hacker'lar bu yöntemi sahte banka siteleri ile sizi kandırabilmek için çok sık kullanabiliyor.

Dün geceden itibaren Türk Servis Sağlayıcıları başta Google DNS ve Open DNS, Level3 DNS gibi bir çok halka açık DNS adresinden gelen çağrıları sanki onlardan geliyormuş gibi kendi sunucularına yönlendirdiler.

Bu DNS'leri bilgisayarınızda kullanıyorsanız, örneğin tarayıcınıza www.youtube.com yazdığınızda servis sağlayıcınız sanki Google DNS öyle yönlendiriyormuş gibi yapıp, sizi servis sağlayıcınızdan bir IP'ye yönlendirmekte. Tabii ki bunda Google DNS veya Open DNS'in size gönderdiği bilgi yanlış değil, çünkü zaten onlardan değil, onlardan sanarak ISP'den gelen yanıtı alıyorsunuz...

Çözüm mü?: Henüz zehirlenmemiş bir DNS kullanmanız. Tabi öyle bir DNS bulabilirseniz...
Facebook'tan Çılgın Proje
Facebook sansürsüz interneti dünyaya insansız hava araçları, uydular ve lazerle taşımayı planlıyor.

Facebook CEO'su Mark Zuckerberg, Facebook'tan gönderdiği bir mesajla tüm dünyayı bağlantıda tutmak için yeni teknolojilerin icat edilmesi gerektiğini yazdı.

Geçen yıl anons edilen Internet.org'un ardından Zuckerberg, Connectivity Lab'i yürürlüğe sokmuştu. Bilim adamlarından oluşan bir takımın çalıştığı projeyle bağlantıda kalmayı sağlayacak yeni platformlar oluşturulması hedefleniyor.

Facebook'un NASA vb. kuruluşlardan transfer ettiği bilim adamları güneş enerjisiyle çalışan insansız hava araçlarını internet bağlantısını tüm dünyaya yayacak şekilde geliştirmek için çalışıyor. Böylece yerleşimin ve internetin olmadığı alanlarda da internete bağlı kalınması amaçlanıyor.

Aynı şekilde uyduların da geliştirilerek internet bağlantısının yayılmasında kullanılması planlanıyor.

Facebook bu konuyla ilgili şu sıra çok detaya girmiyor. Ancak Zuckerberg'in açıkladığı gibi Filipin'de yaşanan felaketin ardından Internet.org'un çalışmaları sayesinde kaos ortamındaki Filipinler'de 3 milyon kişinin internete ulaşması sağlanmıştı.

Aynı şekilde Paraguay'da da mobil data yardımıyla internete ulaşım sağlanmıştı.

Benzeri bir proje için Google'da çalışmalarını sürdürüyor. Project Link adlı çalışmayla fiber ağlarla internetin tüm dünyaya yayılması için çalışılıyor.

Google birkaç ay önce de sıcak hava balonlarıyla interneti yayma projesi Project Loon'u duyurmuştu.
DNS'ler de yasaklandı!
Twitter'a girmek için 8.8.8.8, 8.8.4.4 DNS'ini kullanan kullanıcılar artık giriş yapamıyor. İnterneti sansürleyen bu kararın ardından tabi ki yeni yöntem bulundu.

Twitter ‘a girmek için 8.8.8.8, 8.8.4.4 DNS‘ini kullanan kullanıcılar artık giriş yapamıyor. İnterneti sansürleyen bu kararın ardından tabi ki yeni yöntem bulundu.
Sadece Twitter değil, tüm engelli sitelere girebilmek için 208.67.222.222 ve 208.67.220.220 DNS‘leri kullanılıyor.

8.8.8.8 ENGELLENDİ

Twitter’ın engellenmesinin ardından Google ’ın DNS’leri ön plana çıkmıştı. Kullanıcılar 8.8.8.8 ve 8.8.4.4 IP’li DNS’lerle Twitter’a erişimlerini sürdürdüler. Bu sabahtan itibaren ise bu DNS adresleri tamamen kullanılamaz hale geldi. Bu DNS’leri kullanarak sadece Twitter’a değil internete erişiminin de kesildiği gelen bilgiler arasında. Konuyla ilgili Google Türkiye ’den kesin ve resmi bir açıklama henüz gelmedi.
Twitter'da rekor!

Guardian gazetesi, Türkiye'de Twitter yasağının devreye girmesinden sonraki bir kaç saat içinde 2,5 milyon tweet gönderildiğini belirterek, bunun dakikada 17 bin tweet anlamına geldiğini vurguladı.
Türkiye'deki Twitter yasağı gazetenin basılı ve internet haberlerinde geniş yer buldu. İlgili Haberler 21 Mart İngiltere Basın Özeti İlgili Konular Türkiye Gazete internet sitesinde yayınladığı haberinde Türkiye'deki Twitter engelini aşmanın 3 yöntemini açıkladı: "Cep telefonu şirketleri üzerinden tweet gönderme, DNS ayarlarını değiştirme ve VPN olarak bilinen özel sanal bir ağ yöntemi ile bir program kullanma."

GÜL DE YASAĞI DELDİ

Gazete internet sitesindeki farklı bir haberinde ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Twitter yasağını deldiğine atıf yapıyor. Guardian, Türkiye’de Twitter'ın kapatılmasından sonra "#TwitterisblockedinTurkey" (Twitter Türkiye'de engellendi) etiketinin başlığının Twitter'da küresel düzeyde en çok tartışılan konu olduğunu belirtiyor.

Gazete ayrıca Twitter yasağını ilk delen Adalet ve Kalkınma Partisi üyesinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olduğunu vurguluyor. Melih Gökçek yasak devreye girdikten sonra Twitter hesabında ''Benim DNS ayarları açık olduğu için tweet atabiliyorum. Muhtemelen yarın bu da kapatılır. Umarım sövenler ve sahte hesap kullananlar ders almıştır'' diye yazmıştı.

ERDOĞAN TWİTTER'I BELAYA BENZETTİ

Hükümet kanadından Bülent Arınç’ın da Twitter'daki açıklamalarına yen veren gazete Arınç’ın yasağı delen tweetin bir saat içinde binin üzerinde paylaşıldığını yazıyor. Gazete haberinde Erdoğan'ın daha önceki "Twitter'i bir belaya" benzettiği sözlerine de yer veriyor. 'Yasak yolsuzluk kayıtlarıyla ilgili' Guardian bugünkü baskısında gazete erişimin kısıtlamasını sosyal medyaya sızan yolsuzluk kayıtlarıyla ilişkilendirerek, bu kayıtların yerel seçimler öncesinde hükümetin itibarına zarar verdiğini yazmıştı.

Gazete, Twitter'ın yasaklanmasının Türkiye'yi, birçok sosyal medya platformları sıkı şekilde kontrol edilen İran ve Kuzey Kore ile karşılaştıran tepkilere yol açtığını yazmıştı. Guardian, hükümete yakın Sabah gazetesinde yazarken, işine son verilen Nazlı Ilıcak'ın CNN Türk ekranlarında kararı "sivil darbe'' olarak nitelendiren açıklamasını da aktarıyor.

Atılan Türkçe tweet sayısı: Yaklaşık 7.500.000

Dakikada atılan ortalama tweet sayısı: Yaklaşık 8.300 (Bu rakam yasağın ilk başladığı saatlerde dakikada 17.000’i aştı)

Yasakla ilgili olarak en çok tweet alan ilk 5 hashtag:

#TwitterisblockedinTurkey – 619.889

#turkeyblockedtwitter – 116.559

#dictatorerdogan – 85.167

#occupytwitter – 82.049

#ErdoganBlockedTwitter – 50.049
Twitter'da artık o uygulama yok!
Dünyanın en çok kullanılan adresi Twitter, radikal bir karar aldı. Twitter'da artık bu semboller kullanılamayacak.

Kullanıcıların birbirleriyle temasa geçmesini sağlayan ve @xx yazmak suretiyle kullanıcıları birbirine bağlayan @ sembolü kaldırılıyor. Android platformu üzerinde denemeler yapan Twitter'ın '@'siz formatının görüntüleri de internete düştü.

Twitter'ın üst düzey isimlerinden Vivian Schiller, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Twitter'ın hashtag ve mention(@) kullanımları üzerinde çalışma yaptıklarını doğrularken, siteye yeni üye olanların bu sembolleri kullanmakta sıkıntı çektiğine dikkat çekti ve yeni bir düzenlemenin şart olduğunu kaydetti.
Facebook, kimin kime aşık olduğunu, ilişkinin ne zaman başlayacağını anlayabiliyor-muş!

Aşk Uzmanı Facebook

Facebook mühendisleri, 2010 ve 2013 arasındaki kullanıcı istatistiklerine dayanarak, ilişkiye başlayacak olan kullanıcılarını haftalar öncesinden fark edebiliyormuş...

Bu istatistiklere göre, aralarında bir aşk başlayacak ve ilişki durumlarını resmen "ilişkide" olarak güncelleyecek olan kullanıcıların 100 gün önceden başlayan bir "paylaşım" maratonu ortaya çıkıyor. Çiftler, henüz ilişkileri başlamadan birbirlerinin profil sayfalarında görünecek şekilde paylaşımlar yapmaya başlıyorlar ve bu paylaşımların sayısı giderek sıklaşıyor.

İlişkinin resmen ilan edilmesinden önceki 12 günde bu paylaşım sayısı ortalama günde 1.67 adete kadar çıkıyor. Böylece Facebook, iki kişinin aşk yaşıyor olduğunu ve kısa süre sonra birbiriyle "ilişkide" olduklarını deklare edeceklerini anlayabiliyor. Elbette bu veriler düğün/nikah hazırlığı, mobilya, emlak gibi alanlarda faaliyet gösteren reklam verenleri çok mutlu ediyor ve bu çiftlerin sayfalarında bol bol bu ilanlardan gösterilmeye başlanıyor. Zaten bu "tahmin" olayının ortaya çıkış nedeni de, reklam verenlerden başkası değil.

Facebook'un yaptığı bir diğer araştırmaya göre de, ilişkiye başlayan kullanıcıların paylaşım sayıları, ilişkinin resmen ilan edildiği tarihten itibaren keskin biçimde düşmeye başlıyor. Yani, aşık çiftler aslında Facebook'un çok işine gelmiyor. Ancak bir diğer istatistiğe göre de, çiftlerin ilişki durumunu resmen açıklamalarından sonra, aşk, mutluluk, iyi dilekler gibi ifadelerin yer aldığı "pozitif" paylaşımların büyük oranda arttığı görülüyor. Bunun yanında, yalnız kişilerin paylaşımlarında nefret ve olumsuz duygular içeren kelimelerin daha fazla paylaşıldığı dikkat çekiyor.(Chıp)
Whatsapp, Facebook'tan Sonra Durmak Bilmedi
Geçtiğimiz haftalarda Facebook tarafından satın alınan sosyal mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın yeni özellikleri belli oldu!

Akıllı cihaz kullanıcıları tarafından sevilerek kullanılan sosyal mesajlaşma ve multimedya palaşım uygulaması WhatsApp, geçtiğimiz haftalarda sosyal ağ devi Facebook tarafından 19 Milyar Dolar’a satın alınmıştı. Satın alımın hemen ardından gelen 2 yeni gizlilik iyileştirmesi ve sesli arama özelliğiyle internet gündeminde yer edinen WhatsApp’a bir özellik daha kazandırıldı.

Microsoft’un popüler mobil işletim sistemi Windows Phone 8’e getirilen Beta sürümüyle birlikte, sohbet arayüzü arka plana atılabilecek, uyarı sesleri değiştirilebilecek ve güvenlik düzeyi arttırılacak. Kişiye özel bildirimler için alarm kurulabilecek ve daha önce de sızan özellikler arasında yer alan “son görülme zamanı” özelliği yalnızca istenilen kişiye açılabilecek.
Facebook'ta en hızlı yayılan haber


ABD'de yapılan bir araştırmada, Facebook gibi sosyal medya siteleri yoluyla ruh hallerinin bulaşıcı bir şekilde geniş kitlelere yayılabileceğini ortaya koydu.

ABD'de Kaliforniya Üniversitesi Yale ile Facebook'un ortaklaşa yaptırdığı bir araştırma, Facebook gibi sosyal medya siteleri yoluyla ruh hallerinin bulaşıcı bir şekilde geniş kitlelere yayılabileceğini ortaya koydu.

Milyonlarca Facebook kullanıcısından elde edilen verileri tahlil eden araştırmacılar, yağmurlu günlerin nasıl bir etki yarattığını incelediler.

Araştırma yağmurdan etkilenen her bir kişiye mukabil bir ya da iki diğer kişinin de sosyal medya yoluyla bu etkiyi hissettiğini ortaya koydu.

Çalışma Plos One adlı bilimsel internet dergisinde yayımlandı.

Araştırmayı anlatan makalede, "Dünyanın bir yerindeki insanların hissettiği ya da söylediği bir şey aynı gün dünyanın bir çok başka yerine yayılabiliyor" denildi.

Uzmanlar, "internetteki sosyal ağlar dünya çapında belli zamanlarda duygu birliğini yoğunlaştırıcı bir etki yaratabilir" diyor.

Yağmurlu hava örneği

Araştırmacılar insanların yüz yüze etkileşim yoluyla birbirlerine duygularını geçirebildiklerini epeydir biliyor ama sosyal medya iletişiminde de aynı etkinin doğup doğmadığı yeni bir araştırma alanı.

Bazıları çalışma yapıldığı sırada Facebook çalışanı olan araştırmacılar 2009 Ocak ayı ile 2012 yılı Mart ayı arasında Facebook'a konan milyarlarca duygusal içerikli mesajı irdelediler.

Duyguların nasıl yayıldığını anlamak için yağmur örneğini alıp, yağmur yağdığında güncellemelerin nasıl geliştiğini takip ettiler.

Önce yağmurlu ve kapalı havalar olan yerlerde negatif mesajların yüzde 1,16 arttığını ve pozitif mesajların yüzde 1,19 oranında azaldığını saptadılar.

Sonra yağmurdan etkilenenlerin, havanın o kadar kötü olmadığı başka kentlerde yaşayan arkadaşlarının durumunu incelediler.

Sonuç mu? Her bir olumsuz mesaj bu kişilerin arkadaşları arasında olumsuz içerikli güncellemelerin oranını normal düzeyine göre yüzde 1,29 artırıyordu.

Şaşırtıcı olan mutlu mesajların etkisinin daha güçlü olması. Eğer bir kullanıcı neşeli bir mesaj koyarsa, bu dostları arasında olumlu mesajlarda yüzde 1,75 oranında bir artış yaratıyor.

Araştırmanın sonuçlarını yazan ekip şöyle diyor: "Sonuçlar, duyguların sosyal medya iletişim ağlarından geçerek büyük ölçeklerde duygu birlikleri yarattığı, mutlu ve mutsuz insan kümeleri oluşturduğunu gösteriyor."

Buna ek olarak, internette yeni teknolojilerin, insanlara kendilerini daha geniş sosyal temaslar yoluyla ifade etme imkanları yaratarak, bu duygu-eşzamanlılıklarını daha da artırabileceğine dikkat çekiyorlar.

Bu da gelecekte, bu yeni teknolojiler kullanıma girdikçe, siyasi sistemlerden borsalara verilen tepkilere kadar her konuda "küresel hissiyatın" çok daha kolayca değişebileceği anlamına gelebilecek. BBC

İstatistikler

Blog Arşivi