Akıllı telefonlarımızla artık birçok işimizi halledebilirken en büyük yardımcılarımızdan biri olan uygulamalar ile birçok bilgimizi paylaşıyoruz.
Bu paylaşımları ise büyük ölçüde uygulamalara Facebook ve benzeri hesaplarımızla login olarak(giriş yaparak) gerçekleştiriyoruz.
Bu bilgi paylaşımlarından rahatsız olan kullanıcıların sayısı her geçen gün artarken Facebook bu gidişe bir dur demek için taşın altına elini koydu ve yeni bir özelliği ile karşımıza çıktı. Facebook geliştirdiği yeni özelliği ile çok yakında kullanıcılarına anonim login seçeneği sunacak.
Anonim login nedir?
Anonim login‘i genel olarak anlatmak gerekirse siz uygulamalarda login olurken ve bunu Facebook üzerinden yaparken giriş yaptığınız uygulama veya site yöneticileri sizin özel verilerini görüntüleyemeyecek. Ayrıca kullanıcılar, siteye üye olurken sitenin hangi verileri görüp göremeyeceğini de belirleyebilecek.
Başka bir değişle artık fotoğraf galerinizi, konumunuzu, telefon rehberinizi veya mesajlaşmalarınızı sadece bir uygulamayı kullanacaksınız diye paylaşma dönemi sona eriyor.
Bu paylaşımları ise büyük ölçüde uygulamalara Facebook ve benzeri hesaplarımızla login olarak(giriş yaparak) gerçekleştiriyoruz.
Bu bilgi paylaşımlarından rahatsız olan kullanıcıların sayısı her geçen gün artarken Facebook bu gidişe bir dur demek için taşın altına elini koydu ve yeni bir özelliği ile karşımıza çıktı. Facebook geliştirdiği yeni özelliği ile çok yakında kullanıcılarına anonim login seçeneği sunacak.
Anonim login nedir?
Anonim login‘i genel olarak anlatmak gerekirse siz uygulamalarda login olurken ve bunu Facebook üzerinden yaparken giriş yaptığınız uygulama veya site yöneticileri sizin özel verilerini görüntüleyemeyecek. Ayrıca kullanıcılar, siteye üye olurken sitenin hangi verileri görüp göremeyeceğini de belirleyebilecek.
Başka bir değişle artık fotoğraf galerinizi, konumunuzu, telefon rehberinizi veya mesajlaşmalarınızı sadece bir uygulamayı kullanacaksınız diye paylaşma dönemi sona eriyor.
Dale Carnegie’in yaptığı araştırmalar küçük şirketlerde çalışan insanların ait oldukları yeri diğerlerine kıyasla daha çok sevdiğini gösteriyor fakat şaşırtıcı nokta ise bu sevginin sebebi işverenlerinin sandığı sebeplerle pek de paralellik göstermiyor oluşu.
Araştırmaya göre, küçük şirketlerde çalışan insanların yüzde 39’u yaptıkları işe samimiyetle bağlı olarak çalışıyor. Bu rakam büyük şirketlerde ise yüzde 29’da kalmış. Bununla birlikte büyük şirketlerde çalışanların yüzde 26’sı işine karşı bir sadakat hissetmezken, küçük şirketlerde ise bu oran yüzde 18’i geçmiyor.
Çalışanların işlerine olan bağlılığı şirketlerin başarılarını da etkiliyor. Araştırmaya göre, çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketler diğerlerine kıyasla 2.5 kat daha fazla gelir elde ediyor.
Peki neden küçük şirketlerde çalışanlar kendilerini işverenlerine ve işlerine karşı daha bağlı hissediyor? Bunun altında yatan sebep küçük şirket yapısının, bu insanlara önem verdikleri şeyleri sunuyor olması.
Doğru 1: Fark yaratma imkanı
Küçük şirketlerde çalışan insanların yöneticileri, çalışanlarının performanslarını daha saydam bir şekilde gözlemleyebiliyor. Ve bunun yanında çalışanlar da şirketin istikameti hakkında daha fazla söz sahibi olabiliyor ve bu sayede ortaya konan işlere direkt olarak etki edebiliyor.
Doğru 2: Yönetimle iletişim sağlamak
Bu tip şirketlerin çalışanları, yöneticilerini daha sık görür ve iletişim kurabilir. Bu sayede patronlarıyla daha insani ilişkiler kurabilen çalışanlar, yöneticilerini cam kafeslerin içinde değil, yan odalarında çalışan bir insan olarak tanıyabilirler.
Doğru 3: Çeşitli ve ilgi çekici çalışma alanları
Küçük şirketlerde ve yeni kurulan girişimlerde her çalışan her işin üstesinden gelmeye çalışmak zorunda kalabilir. Araştırmaya göre, büyük şirketlerde bu tip pozisyonlarda çalışan insanlar, durumdan şikayetçi olsalar da, küçük şirketlerde daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kalan çalışanlar, ortaya çıkan gelişim imkanından son derece memnunlar.
Doğru 4: Güvenildiklerini hissederler
Büyük şirketler daha çok akan bir suya benzer, eksik olan birkaç damla şirketin işleyişinden çok fazla şeyi eksiltmez. Fakat bunun yanında küçük şirketler ise bir makine gibi çalışır, tek bir parçanın eksikliği bütün sistemin aksamasına sebep olur. Haliyle küçük şirketlerde çalışan insanlar kendilerine güvenildiğinin ve şirket için önemlerinin farkındadırlar.
Doğru 5: Transparan şirket yapısı
Büyük şirketlerin katı ve katmanlı yapısı, çalışanların şirketin parçası olmasından ziyade birer izleyicisi haline gelmelerine sebep olur. Fakat küçük şirketlerde daha transparan bir yapı bulunur. Hatta çoğu kere çalışanların fikirleri yönetim tarafından işleyişin bir parçası olarak kabul edilir.
Yanlış:
İşverenler yanılıyor
Küçük şirketler çalışan sadakati sayesinde çok büyük işlerin altına imza atabilir. Fakat bununla birlikte bu tip şirketlerdeki yöneticilerin en büyük yanılgısı, çalışan sadakatinin nasıl sağlandığı hakkında. Araştırmaya göre, yöneticiler, küçük şirketlerdeki çalışan bağlılığını iki sebebe bağlıyor, iletişim ve ödenen maaş.
Aslına bakılırsa bu yaklaşımdaki ilk varsayım doğru fakat ikincisi kesinlikle çalışanların tercih sebepleri arasında önemli bir belirleyicilik taşımıyor. Zira çoğu büyük firma imkanları dolayısıyla çalışanlarına daha fazla ödeme yapma şansına sahip oluyor.Bununla birlikte bir ikinci yanılgı ise, küçük şirketlerin çalışanları her ne kadar işlerine daha ilgili olsa da, patronlarının fikri, bu bağlılığın var olanın daha üstünde bir seviyede olduğunu sanması.
Ortaya çıkan sonuç, küçük şirket yöneticilerinin, çalışanlarının masalarından kendilerinin nasıl göründüğünü henüz tam olarak anlayamadığı yönünde.
Araştırmaya göre, küçük şirketlerde çalışan insanların yüzde 39’u yaptıkları işe samimiyetle bağlı olarak çalışıyor. Bu rakam büyük şirketlerde ise yüzde 29’da kalmış. Bununla birlikte büyük şirketlerde çalışanların yüzde 26’sı işine karşı bir sadakat hissetmezken, küçük şirketlerde ise bu oran yüzde 18’i geçmiyor.
Çalışanların işlerine olan bağlılığı şirketlerin başarılarını da etkiliyor. Araştırmaya göre, çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketler diğerlerine kıyasla 2.5 kat daha fazla gelir elde ediyor.
Peki neden küçük şirketlerde çalışanlar kendilerini işverenlerine ve işlerine karşı daha bağlı hissediyor? Bunun altında yatan sebep küçük şirket yapısının, bu insanlara önem verdikleri şeyleri sunuyor olması.
Doğru 1: Fark yaratma imkanı
Küçük şirketlerde çalışan insanların yöneticileri, çalışanlarının performanslarını daha saydam bir şekilde gözlemleyebiliyor. Ve bunun yanında çalışanlar da şirketin istikameti hakkında daha fazla söz sahibi olabiliyor ve bu sayede ortaya konan işlere direkt olarak etki edebiliyor.
Doğru 2: Yönetimle iletişim sağlamak
Bu tip şirketlerin çalışanları, yöneticilerini daha sık görür ve iletişim kurabilir. Bu sayede patronlarıyla daha insani ilişkiler kurabilen çalışanlar, yöneticilerini cam kafeslerin içinde değil, yan odalarında çalışan bir insan olarak tanıyabilirler.
Doğru 3: Çeşitli ve ilgi çekici çalışma alanları
Küçük şirketlerde ve yeni kurulan girişimlerde her çalışan her işin üstesinden gelmeye çalışmak zorunda kalabilir. Araştırmaya göre, büyük şirketlerde bu tip pozisyonlarda çalışan insanlar, durumdan şikayetçi olsalar da, küçük şirketlerde daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kalan çalışanlar, ortaya çıkan gelişim imkanından son derece memnunlar.
Doğru 4: Güvenildiklerini hissederler
Büyük şirketler daha çok akan bir suya benzer, eksik olan birkaç damla şirketin işleyişinden çok fazla şeyi eksiltmez. Fakat bunun yanında küçük şirketler ise bir makine gibi çalışır, tek bir parçanın eksikliği bütün sistemin aksamasına sebep olur. Haliyle küçük şirketlerde çalışan insanlar kendilerine güvenildiğinin ve şirket için önemlerinin farkındadırlar.
Doğru 5: Transparan şirket yapısı
Büyük şirketlerin katı ve katmanlı yapısı, çalışanların şirketin parçası olmasından ziyade birer izleyicisi haline gelmelerine sebep olur. Fakat küçük şirketlerde daha transparan bir yapı bulunur. Hatta çoğu kere çalışanların fikirleri yönetim tarafından işleyişin bir parçası olarak kabul edilir.
Yanlış:
İşverenler yanılıyor
Küçük şirketler çalışan sadakati sayesinde çok büyük işlerin altına imza atabilir. Fakat bununla birlikte bu tip şirketlerdeki yöneticilerin en büyük yanılgısı, çalışan sadakatinin nasıl sağlandığı hakkında. Araştırmaya göre, yöneticiler, küçük şirketlerdeki çalışan bağlılığını iki sebebe bağlıyor, iletişim ve ödenen maaş.
Aslına bakılırsa bu yaklaşımdaki ilk varsayım doğru fakat ikincisi kesinlikle çalışanların tercih sebepleri arasında önemli bir belirleyicilik taşımıyor. Zira çoğu büyük firma imkanları dolayısıyla çalışanlarına daha fazla ödeme yapma şansına sahip oluyor.Bununla birlikte bir ikinci yanılgı ise, küçük şirketlerin çalışanları her ne kadar işlerine daha ilgili olsa da, patronlarının fikri, bu bağlılığın var olanın daha üstünde bir seviyede olduğunu sanması.
Ortaya çıkan sonuç, küçük şirket yöneticilerinin, çalışanlarının masalarından kendilerinin nasıl göründüğünü henüz tam olarak anlayamadığı yönünde.
Buna göre Facebook yüzde 2.27 büyümeyle 1.35 milyar kullanıcıya ulaşarak Çin’in nüfusunu geçti. Sosyal medya devi bu büyüme oranıyla 2014’ün son çeyreğinde 3.85 milyar dolar gelir ve 701 milyon dolar kâr elde etti. Şirketin büyümesi yavaşladı ancak geliri yüzde 49 arttı.
Kaynak: Millet Gazetesi
Buna göre, Twitter'ın birinci çeyrekte gelirleri 436 milyon dolarla beklentilerin altında kaldı. Twitter'ın 440-450 milyon dolar gelir elde etmesi bekleniyordu. Twitter, geçen yılın aynı döneminde 250 milyon dolar gelir elde etmişti.
Geçen yılın birinci çeyreğinde 132 milyon dolar zarar açıklayan Twitter’ın, bu yılın aynı dönemindeki zararı ise 162 milyon dolara çıktı.
Twitter'in Üst Yöneticisi Dick Costolo, şirketin gelirlerinin beklentilerin altında kalmasına yeni piyasaya sürdükleri ürünlerden elde ettikleri gelirin az olmasından kaynaklandığını belirterek, “Bu ürünler daha yeni. Bu ürünler gelecekte şirketin değerini artıracak” ifadelerini kullandı.
Twitter'ın hisseleri, yüzde 18 değer kaybederek, günü 42,27 dolardan kapadı.
Facebook, mesajlaşmanın ardından telefonlu görüşme uygulaması geliştiriyor.
Mobil kullanıcılar için Home, Rooms, Slingshot ve Messenger gibi çeşitli mesajlaşma uygulamaları geliştiren Facebook, şimdi de Viber'a rakip olacağı yeni bir proje geliştiriyor.
Android Police sitesinde yer alan bilgiye göre, Facebook'un sahip olduğu dev veri tabanından yararlanacak olan uygulama, arayan kişi hakkında otomatik olarak bilgi sunacak, riskli numaraları ise bloke edecek.
Facebook'un geliştirme aşamasında olduğu Phone hakkında fazla bilgi bulunmazken, sosyal ağ konu hakkında açıklama yapmadı. Messenger, arama özelliği sunarken, aynı içeriğin yakın zamanda WhatsApp'a de sunulması bekleniyor.
Phone'un Facebook'tan ayrı bir uygulama olarak sunulacağı, Facebook'un bu tür bir uygulamayı uzun süredir geliştirmek istediği de sızan bilgiler arasında. Phone'un ne zaman sunulacağı ise bilinmiyor.
Dünya genelinde popüler olan sosyal medya sitesi Facebook, Milyonlarca üyesi için yeni fotoğraflar üzerine çıkartma özelliği getiriyor. Bu özellik sayesinde artık kullanıcılar çektikleri fotoğrafların üzerine sevimli karakterler ekleyebilecek.
Akıllı telefonları ilgilendiren Facebook‘un bu yeni özelliği kullanıcıların mobilden çekmiş olduğu fotoğraflarının üzerine yeni çıkartmaları ekleyebiliyor olması farklı bir renk katmış. Bu eklenen çıkartmalar ile fotoğraflar daha canlı ve farklı görünebiliyor. Ayrıca eklemiş olduğunuz çıkartmayı fotoğrafın dilediğiniz bir yerine sürükleme şansınız da bulunuyor.
İnternette veya toplum arasında stickers olarak bilinen bu çıkartmalar günlük hayatta öğrencilerin veya araçların üzerinde çokça bulunuyor. Facebook bu durumun farkına vararak sevimli çıkartmaları fotoğrafların üzerine eklenmesi için çalışmayı başlattı.
FACEBOOK AÇIKLAMA YAPTI
Facebook tarafından yapılan açıklamada ise: Facebook uygulaması üzerinden yüklenen fotoğraflar artık ekranın altında çıkartma sembolü olarak yerleştirilecek. Bu sayede çıkartmaların fotoğraflar üzerine sürüklenerek veya boyutları ayarlanarak düzenlenebileceği açıklandı. Ayrıca yukarıda görmüş olduğunuz resimdeki gibi “Animated Stickers” özelliğini dilediğiniz zaman pasif veya aktif hale getirebiliyorsunuz.
Bakalım popüler Sosyal medya sitesi Facebook‘un eklemiş olduğu bu özellik sayesinde kullanıcılar yeni paylaşımlarını nasıl gerçekleştirecek ve üyeler arasında tutacak mı merak konusu.
QuickFire, patentli olarak eline bulundurduğu teknolojiyle, genişbant internet bağlantı hızınıza göre video kalitesini düşürmeden kapasite sorununu çözme konusunda yardımcı oluyor.
Bant genişliği konusunda yaptığı ayarlarla, videoların sorunsuz ve takılmadan gösterimini sağlıyor.
Patentli bir teknolojiyi elinde bulunduran QuickFire Networks, Facebook için gayet önemli bir konumda olacak. Henüz dün Facebook ile ilgili paylaştığımız bazı rakamlar, Facebook‘taki video tüketimini gözler önüne seriyordu.
Paylaşılan rakamlara göre, Facebook üzerinde 2 yıl içinde mobil cihazlarda video izlenme oranı yüzde 532 arttı. Bu rakamlara baktığımızda, video tüketimi Facebook için oldukça önemli. Kullanıcıların video izleme deneyimi artırmaya çalışan Facebook, ileride denemesini yaptığı video reklamları da yaygınlaştıracak gibi gözüküyor.
QuickFire Networks‘ün CEO’su Craig Y. Lee, şirketin web sitesi üzerinde yaptığı açıklamada, Facebook‘ta günde 1 milyardan fazla video izlenmesinin gerçekleştiğini, bu deneyimi iyileştirmek için Facebook‘a katıldıklarını belirtti.
2015 yılına hızlı bir giriş yapmış olan Facebook, Wit.ai satın almasının ardından QuickFire Networks satın almasıyla 2015 yılının ikinci satın almasını yapmış oldu.
Avrupa Birliği, Google'ın büyüyen gücünü frenlemek için bir hareket planlıyor. Avrupa Parlamentosu Google’a bir öneri düşünüyor ancak Google’ın bu öneri konusunda öfkeli olduğu söyleniyor.
Neredeyse herkes arama motoru olarak Google’ı kullanıyor ve Avrupa’da Google’ın yüzde 90’ı aşkın bir payı bulunuyor. 2011 yılında, bazı küçük özel arama şirketleri, kullanıcıların sitelerini Google arama sonuçlarında kolayca bulamadığı gerekçesi ile Google'ı şikâyet etti. Ayrıca Microsoft'da Google’ın Bing üzerinde YouTube'u aramak ve reklamverenlerin veri erişimini engellemek gibi gerekçeler ile Avrupa Birliğine şikayette bulunmuştu. Konuyla ilgili Google için soruşturma açıldı ve soruşturma kapalı olarak devam etti.
Parlamentonun Google’ı bölmek gibi bir gücü bulunmuyor ancak, Google’a soruşturma düzenleyerek antitröst baskı uygulayabilir. Google konusundaki endişe ise potansiyel rakipler için insanları yönlendirmesi ve arama sonuçlarında kendi arama hakimiyetini kullanmasıdır.
Almanya bu konuda Google’a karşı en saldırgan ülke olmuş ve Almanya Adalet Bakanı Google’a arama sonuçlarında şeffaf olma konusunda çağrıda bulunmuştu. Hareket destekçilerinden biri olan Avrupa Parlamentosu Alman üyesi Andreas Schwab ise "ayrıştırma göz ardı edilemez" dedi.
Söylenenlere göre Google ve AB önümüzdeki yılın başlarında bir anlaşmaya varacaktı ancak Microsoft ve bazı diğer firmalar şikayetçi olduğu için Eylül ayında soruşturma açıldı. Avrupa parlamentosu gelecek hafta teklif için son kez kabul edecek ve teklifin bir sonraki Perşembe günü oylanması bekleniyor.
