Teknoloji

Mobil

Sosyal

Oyun

Wall Street Jounal'ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, şirket bir yıldır Apple markalı otomobil için çalışmalarını sürdürüyor.

Apple’ın elektrikli arabası 2019’da yollarda olabilir

Bu amaçla Apple, ABD Kaliforniya'da hükümet yetkilileriyle de görüştü. Titan adlı proje grubunun liderlerine otomobil geliştirme ekibinde 600 olan kişi sayısını üç katına çıkarma izni verildi. Apple, sürücüsüz otomobil uzmanlarını da işe almaya başladı. Ancak firmaya yakın kişiler, Apple'ın henüz tam bağımsız ve insansız bir araç üretmeyi planlamadığını belirtiyor. Bu özellik otomobilin uzun dönemli planları arasında yer alacak. Apple'ın yeni projesi, otomotiv sektöründe de etkin olmaya çalıştığının bir göstegesi.

ÜRETİMİ NASIL YAPACAK?

Ancak Apple'ın otomobil hamlesinde hala cevabı alınamamış pek çok soru var. Firmanın üretim konusunda başka bir ortakla işbirliği yapıp yapmayacağı bilinmiyor. Apple, iPhone marka telefonlarını Tayvanlı firma Foxconn'a ürettiriyor. Bu tarzda herhangi bir şirketle ortaklık kuracaklar mı? 2019 tarihi de bir hayli iyimser gözüküyor. Çünkü bir otomobili geliştirmek bu alanda deneyimsiz bir firma için uzun süreçler gerektiriyor. Apple, tasarım ve prototipi bitirse de araç pek çok test sürecinden geçmek zorunda.
USB Type-C, Apple'ın yeni MacBook'uyla birlikte cihazlara girmeye başladı. Ancak çoğumuz, bu yeni bağlantı hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Bildiklerimiz arasında yeni bağlantı noktasının "ters ve düz takmaya" izin verdiği ve monitörlerimizi besleyebilecek gücü sağlayabildiği var ancak her şey, bunlardan ibaret değil. İşte USB Type-C hakkında bilmeniz gereken 5 şey.

USB Type-C Nelere Sahip?


PC'lerimizdeki HDMI portlarının ve büyük sayılabilecek USB portlarının günleri artık sayılı. USB Type-C, yeni PC'lerde bazı portların sonunu getirecek ve daha büyük pillerin, işlem gücünün ve çok daha fazlasının yolunu açacak. Tek bir USB portu, bir hub sayesinde her tür cihazı bağlamaya olanak tanıyacak. USB Type-C sayesinde laptop'larımızı şarj edebilecek, ek bir prize ihtiyaç duymadan, harici monitörler bağlayabileceğiz.

USB Type-C'nin yepyeni bir standart olduğu düşünülüyor, ancak ancak USB Type-C, aslında konektör şeklini belirliyor. Örneğin USB Type-C'nin 10Gbps hızlarına ulaşabilmesi için arka planda kullanılan teknolojinin USB 3.1 olması gerekiyor. USB 3.0'ın kullanılması halinde ulaşabileceğiniz en yüksek hız, 5Gbps oluyor. USB 2.0'da bu hız, daha da aşağı düşüyor.
Bu yüzden USB Type-C'yi desteklediğini söyleyen bir cihaz alırken, arkasında hangi USB teknolojisinin kullanıldığını kontrol etmenizde fayda olacaktır.

GÜÇ KAPASİTESİ YÜKSEK

Bugün Playstation 3'ünüze veya PC'nize bağladığınız akıllı telefonunuzun şarj olması, saatler sürebiliyor. Ancak bu sıkıcı durum, USB Type-C cihazlarındaki USB Power Delivery özelliği sayesinde yakında ortadan kalkacak.
Cihazınızın yavaş şarj olmasının sebebi, USB 2.0 bağlantılarının yaklaşık 2,5 watt enerji sağlayabilmesi. Yeni USB Power Delivery spesifikasyonu ise 100 watt'a kadar enerji sağlayabiliyor. Bu yüzden laptop'ların şarj cihazlarının bile ortadan kalkması olası.

GERİYE DÖNÜK UYUMLULUK MÜMKÜN

USB Type-C geldiğinde klasik USB-A ve microUSB bağlantılarının işe yaramaz hale geleceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. USB Type-C'nin kullandığı teknolojinin yeni olmadığından bahsetmiştik, bu yüzden tüm USB cihazlarınızın modasının bir anda geçmesi gibi bir durum sözkonusu değil. Basit bir dönüştürücü yardımıyla standart USB'yi kullanan tüm cihazlarınızı USB Type-C portuna bağlamanız mümkün olacak.

USB-A'NIN ÇOK BÜYÜK BİR KULLANIM ALANI VAR

USB Type-C yeni PC'lerde ve Mac'lerde kendine yer bulmaya başlamış olsa da, USB'nin ilk sürümü olan USB-A dünya çapında çok yaygın olarak kullanılıyor. USB Implementers Forum'un başkanı ve COO'su Jeff Ravencraft, standart A bağlantısını kullanan cihazların sayısının 20 milyarı aştığını söylüyor.

1990'da piyasaya çıktığından bu yana çok az değişen konektörün tamamen ortadan kalkması zor görünüyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde eski USB'nin tamamen ortadan kalkması çok daha uzun sürecektir.
Sandisk tarafından üretilen ve tanıtımı yapılan dünyanın en küçük flash belleği olarak adlandırılan Sandisk 3.0 Ultra Fit USB görenleri şaşırtıyor. Dünyanın en küçük flash belleği 128 GB veri depolama alanına sahip.

Dünyanın En Küçük Flas Belleği

Dünyanın En Küçük Flash Belleği Sandisk 3.0 Ultra Fit USB! Olur mu, hadi ordan demeyin. Sandisk Dünyanın en küçük flash belleğini üretti. 128 GB veri depolama alanına sahip bellek adından sıkça söz ettireceğe benziyor. SanDisk, dünyanın en küçük 128 GB boyutundaki flash belleğini üreterek, kullanıcılarına küçük boyutta 128 GB depolama alanına sahip olmanın keyfini yaşatacak. Sandisk firmasının üretmiş olduğu ve küçük yapısıyla anahtarlıkta bile taşınabilen belleğin asıl avantajı ise ultra ince dizüstü bilgisayarlarda ortaya çıkıyor.

Bilgisayara takılan belleğin boyutu küçük olduğundan ötürü herhangi bir çıkıntı oluşturmuyor ve devamlı olarak takılı halde kalarak ekstra depolama alanı sunuyor. Saniyede 130 MB veri okuma hızıyla en hızlı bellek olmayı başaramasa da taşınabilirliğiyle öne çıkmayı başarıyor. Sandisk 128 GB flash bellek fiyatının 120 $ dan satışa sunulduğu belirtiliyor.
Güney Koreli elektronik ve akıllı cihaz üreticisi Samsung, geçtiğimiz yıl Oculus VR firmasıyla bir anlaşma imzalamış ve VR ekibiyle ortak bir proje yürütmeye başlamıştı. Geçtiğimiz yıl Galaxy S4 akıllı telefon modeliyle uyumlu olarak tanıtılan sanal gerçeklik gözlüğü Samsung Gear VR, kısıtlı sayıda üretilmiş ve satışa sunulmuştu.

Gear VR, Galaxy S6 ve S6 Edge İle Artık Uyumlu!

Deneme modelinin ardından final modelinin ne zaman tanıtılacağı ve piyasaya sürüleceği hakkında henüz net bir bilgi bulunmayan Gear VR, Samsung tarafından yayımlanan resmi bir rapora göre, artık Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge modelleriyle %100 uyumluluk göstererek çalışacak.

Super AMOLED ekran teknolojisinin kullanıldığı Galaxy S6 ve S6 Edge’de güçlü işlemciler tercih edilmiş ve yüksek grafik hareketleri için yardımcı bir işlemci yerleştirilmişti. Kısa bir süre önce ön siparişe sunulan final model Gear VR, önümüzdeki hafta Amerika’da satışa sunulmaya hazırlanıyor.
Twitter ve Samsung’un ardından Japonya merkezli teknoloji devi Sony de 2015 yılının ilk çeyreğine dair finansal sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmayı ihmal etmedi.

Sony, 3 aylık dönemde 1,1 milyar dolar zarar açıklamıştı. Mobil cepheden istediği verimi alamayan Sony’nin yüzü yeni nesil konsolu PlayStation 4 satışlarıyla bir nebze de olsun gülmüşe benziyor.

Gelen son bilgilere göre 2013 yılından beri birçok ülkede satışta olan PlayStation 4, Dünya genelinde 22.3 milyon adet satarak satış başarısı elde etmişti.

PlayStation 4 Toplam Ne Kadar Sattı?

2014 mali yılında toplamda 14.8 milyon PS4 satışı gerçekleştiren Sony, 31 Mart 2016 tarihine kadar ise 16 milyon adet daha konsol satmayı hedeflemekte.

Hesaplamalara göre ise Sony’nin bu hedefe ulaşması için her gün en az 44.000 adet PS4 satması gerekmekte. Sony’nin 2013 yılından beri satışta olan yeni nesil konsolu PlayStation 4, dünya genelinde toplam 22.3 milyon adet satış rakamına ulaşmıştı. Bakalım, Xbox One’da satışlar ne durumda? Bunu ilerleyen zamanlarda öğreneceğiz.
Rüyada, hayal sırasında ya da uyanıkken beyin verilerini kullanarak görülen nesneleri bilgisayarda görüntüleyebilen yazılım geliştirildi.

Rüyaları görüntüleyen yazılım geliştirdiler

Bilkent Üniversitesi araştırmacıları, rüyada, hayal sırasında ya da uyanıkken beyin verilerini kullanarak görülen nesneleri bilgisayar ortamında görüntüleyebilen yazılımı geliştirdi.

Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Ulusal Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi (UMRAM) araştırmacılarından Yrd. Doç. Dr. Tolga Çukur, projelerinin literatürde "akıl okuma" çalışmaları olarak tanımlandığını ifade etti.

Günlük yaşamda ortaya çıkan film izlemek ya da iletişim kurmak gibi en basit süreçlerin bile, binlerce farklı sınıfa ait somut ve soyut parçaların bir araya gelmesiyle oluşan karmaşık bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Çukur, dünyanın pek çok laboratuvarında bu karmaşık süreçleri anlamaya çalışan bilimsel araştırmaların yürütüldüğünü aktardı.

Gerçek yaşamdaki süreçleri tanımlamak amacıyla bir dizi özgün deneysel çalışma yürüttüklerini ifade eden Çukur, bunun için MR makinesinde beyin sinyallerini kaydettiklerini ve elde edilen bu verileri bilgisayar ortamında modellediklerini belirtti. Çukur, geliştirdikleribilgisayar yazılımı aracılığıyla da beynin algıladığı nesnelerin ve eylemlerin görüntüsünü çıkarabilen bir teknoloji geliştirdiklerini bildirdi.

MR CİHAZINDA 2 SAAT DOĞAL GÖRÜNTÜ İZLETTİRİYOR

Yrd. Doç. Dr. Çukur, yöntemde öncelikle kişinin beyin sinyallerinin kaydedilip bilgisayara yüklendiğini, böylece görüntülerin içerdiği bilgilerle beyin aktivasyonu arasındaki bağlantıyı çözmeye çalıştıklarını kaydetti.

Yöntemin ilk aşamasında, en gelişmiş duyu olan ve insan beyninin yüzde 30'undan fazlasını kapsayan görme işlevi üzerine temellendirilen MR görüntülerini kullandıklarını anlatan Çukur, "Öncelikle birçok farklı kaynaktan toplanan iki saatlik video görüntüler, deneklere izlettiriliyor. Deneklerimiz, MR cihazında bu filmi izlerken, aynı anda beynin 50 bin bölgesindeki aktivasyon MR cihazı ile kaydediyoruz. Daha sonra izlenen bu görüntülerdeki uyaranlar ve beyin aktivasyonu arasında her bölge için hesapsal modeller oluşturuyoruz" diye konuştu.

Çukur, geliştirdikleri bilgisayar yazılımının kadın, erkek, çocuk, insan, hayvan, bitki, bina, mobilya, konuşmak, yürümek, ağlamak gibi 2 bine yakın nesne ve eylem kategorisindeki görsel özellikleri kullanarak, bunların uzaysal konum, renk, kontrast ve kategori gibi ayırıcı durumlarıyla beyindeki tepkilerin arasındaki ilişkiyi çözümlediğini kaydetti.

"RÜYALAR DA GÖRÜNTÜLENEBİLİR"

Çukur, "uyanıklık" halinde ortaya çıkan beyin işlevlerini açıklayan modellerin, "rüya durumunda" ya da "hayal etme" anındaki düşüncelerin de bilgisayar ortamındaki görüntüsünü çıkarılabildiğine işaret etti.

Çukur, "Görsel algı için geliştirdiğimiz modelleri, bir kişi uyku halinde ya da hayal etme durumunda iken ortaya çıkan beyin aktivasyonlarını yorumlamak için kullanabiliyoruz. Dolayısıyla, rüya ve hayal etme sırasında imgelenen nesnelerin kontrast, renk, konum veya kategori gibi temel özelliklerini çözümleyebiliriz" diye konuştu.

UMRAM Müdürü Prof. Dr. Ergin Atalar ise çalışmanın etkilerinin çok büyük olduğunu vurguladı.

Beynin nasıl çalıştığını anlamanın bir çok kapıyı aralayacağına dikkati çeken Atalar, "Beyindeki öğrenme süreçlerini bilmemiz bizim her alanda ilerlememizi sağlayacak. Eğer rüyalarımızda neler gördüğümüzü anlayabilirsek artık görme sistemini daha iyi biliyoruz demektir. Mesela kör olan biri için görmeye ilişkin bilgileri direkt başka şekilde beyne sokmayı öğrenebiliriz belki. Belki de gözler olmadan görme olanağı ortaya çıkabilir" dedi
ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla, yeni ürünü Powerwall ile evlere geldi. Güneş enerjisi ile şarj olan piller enerji depolayarak jeneratör gibi kullanılabiliyor.

Jeneratör gibi piller yakında evlerde

Gelişmiş elektrikli araçları bulunan Tesla, otomobillerden sonra evler için geliştirdiği pil çözümünü de tanıttı. Powerwall adı verilen yeni Tesla pilleri, güneş panellerinden aldığı enerji ile şarj olabilen bir batarya sistemi. Aynen bir jenaratör gibi çalışan piller, elektrik kesintileri ya da elektiğin olmadığı yerlerde kullanılabilecek.

Powerwall pilleri güneş enerjisi ile şarj olduktan sonra gece ya da güneşin olmadığı zamanlarda depoladığı enerjiyi kullanıyor. Tanıtımı firmanın CEO’su Elon Musk tarafından yapılan pil sisteminde 10 ve 7 kWh olmak üzere iki farklı kapasite seçeneği bulunuyor. 10 kWh olan sürümün ABD fiyatı 3500 dolar, 7 kWh olan sürümün fiyatı ise 3000 dolar olarak açıklandı.

Ağırlığı 100 kg olan piller uzman teknisyenler tarafından ev ve işyerlerine kurulabiliyor. Birden fazla pil aynı anda bağlanarak toplamda 90 ya da 63 kWh gücünde batarya sistemi kurulabiliyor. Piller yaz aylarında ilk olarak ABD’de satışa sunulucak.
İnternet üzerinden görüntülü konuşma uygulamalarında lider konumunda olan Skype artık web tarayıcı üzerinden de çalışabilecek.

Skype, artık web tarayıcıda

Microsoft'un MSN messenger servisini kapattıktan sonra geliştirilmesine ağırlık verdiği görüntülü görüşme uygulaması Skype'a gelen yeni özellik kullanıcıları sevindirecek.

Neowin'in yaptığı habere göre, Skype internet tarayıcılarının üzerinde kullanılmasına imkan veren 'Skype for Web'in beta sürümü kullanıma sunuldu. Ancak bu hizmet herkes tarafından kullanılamıyor şu an. İlk aşamada bu hizmeti kullanabilmek için davetiyeye ihtiyaç var.

Skype for Web sürümü, olası hataların giderilmesi için beta olarak hizmete açılmış gibi görünüyor. Umarız ilerleyen zamanlarda tüm kullanıcıların hizmetine de sunulacak.
Alışveriş devi Amazon artık Abd'de insansız hava araçlarını kullanarak araştırma,test ve elverişlilik testleri yapabilecek.

Amazon'da artık insansız hava aracını kullanacak

ABD'de sattığı ürünlerin dağıtımında İnsansız Hava Aracı (İHA) kullanmak isteyen online alışveriş platformu Amazon'a, deneme amaçlı İHA kullanma izni verildi.

Amerikan Federal Havacılık İdaresi (FAA), Amazon'a deneysel uçuşa elverişlilik sertifikası verdi. Amazon, FAA'dan aldığı bu izinle, Washington'daki tesisinin içinde denediği İHA'ları, tesisler dışında da "araştırma, geliştirme ve mürettebatını eğitim" amaçlı kullanabilirken, sertifika, firmanın İHA kullanımıyla ilgili tüm hedeflerini yerine getirmesine engel olan bazı sınırlamalar içeriyor.

FAA, İHA'nın, aracı kumanda eden pilotun görüş alanı içinde olması şartını koşarken, pilotun en azından özel bir pilot sertifikası bulunmasını istiyor. İHA'ların sadece gündüz ve açık hava şartlarında uçması şartını koyan FAA, deneme amaçlı kullanılacak insansız dağıtım araçlarının yaklaşık 122 metre (400 feet) yükseklikte kalması koşulunu öne sürüyor.

Öte yandan Çin'in e-ticaret firması Alibaba geçen Şubat ayı başında dağıtım amaçlı İHA kullanım testlerine başladı. Alibaba İHA'yla gerçekleştireceği dağıtımı, Pekin, Shanghai ve Guangzhou'daki depolarına bir saatlik uçuş uzaklığındaki müşterilerine yapacağını duyurmuştu.

Google'ın Direksiyonsuz Robot Otomobilleri Geliyor

Dünyanın en değerli markalarının başında gelen google insansız araçlar üzerinde çalışmalarına devam ediyor.

Google'ın direksiyonsuz otomobil üretimi yönünde çalışmalarını geliştirmesi dikkat çekti. Zira Google'ın daha önce ürettiği araçlar yine sürücü olmadan seyahate imkan tanıyordu fakat aracın direksiyonu da mevcuttu. Google'ın direksiyonsuz araç üretmesi büyük bir iddia çünkü hiçbir şekilde aracın içindekilerin direksiyona müdahale etme şansı kalmıyor. Bu durumda google aracın kaza yapması konusunda tüm sorumluluğu kendisi üstlenmiş oluyor.

Trafik kazalarının asıl nedeninin insanlar olduğu tezinden yola çıkılarak kolların sıvandığı "direksiyonsuz araç" projesi ile trafik kazalarının bitebileeği iddia ediliyor. Tamamen robot kontrolündeki otomobiller ne zaman hayatımıza girecek bilinmez ama direksiyonsuz otomobil projesi tüm dünyanın ilgisini şimdiden üzerine çekmiş durumda
BTK, hızla yayılan CryptoLocker virüsüne karşı vatandaşları uyardı. Virüsün e-posta yoluyla bulaştığına dikkat çeken BTK, güvenilir olmayan e-postaların açılmamasını istedi.Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), "Cryptolocker" isimli zararlı yazılım konusunda vatandaşlara, "Bu tuzağa düşmemek için gelen e-postalar dikkatli biçimde incelenmeli. İsim benzerlikleri, harf farklılıkları gibi küçük nüanslara dikkat edilmeli ve içeriğinden emin olunmayan dosyalar çalıştırılmamalı" uyarısında bulundu.

BTK: CryptoLocker virisüne dikkat

BTK'DAN UYARI GELDİ

Türkiye dahil dünyanın baş belası olan bu bilgisayar virüsü cihazlara bulaştığı anda dosyaları şifreliyor ve kullanıcılar şifreleri çözdürebilmek için 800 ila 1000 TL arası değişen bedelleri virüsü geliştiren dolandırıcılara ödemek durumunda kalıyor. BTK'dan bu virüs için dikkat çeken bir uyarı geldi. BTK'dan yapılan açıklamada, son günlerde kamuoyunda sıkça gündeme gelen Cryptolocker isimli zararlı yazılımın maddi ve manevi zarara yol açtığı belirtildi.

DOSYALARI ŞİFRELİYOR

Söz konusu zararlı yazılımın bilgisayara bulaştığında bilgisayarın işletim sistemine yerleşerek kullanıcının sisteminde aktif olduğu ve en sık kullanılan dosyaları şifrelediği bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

ÜCRET TALEP EDİLİYOR

"Kullanıcı, şifrelenen dosyaları açamamakta ve dolayısıyla da kullanamamaktadır. Zararlı yazılım aracılığıyla kullanıcının ekranına bir mesaj çıkartılarak, dosyaların şifrelendiği, şifrelenen dosyaların tekrar elde edilmesi için fidye yazılımını yazan kişilerin belirlediği ve yönlendirdiği yere belirli miktarlarda ücret ödenmesi talep edilmektedir.BTK Crypto Virüsüne Karşı Uyardı.

SAHTE FATURA E-POSTALARI GÖNDERİYORLAR

Söz konusu zararlı yazılımın yayılması çeşitli içeriklerde 'oltalama saldırıları' şeklinde gerçekleşmektedir. Örneğin saldırganlar hedef alınan kullanıcıya özel olarak düzenlenmiş ve bilinen telekomünikasyon-teknoloji şirketleri tarafından gönderildiği izlenimi veren sahte fatura e-postaları göndermektedir. Vatandaş da kendisine gelen faturayı görüntülemek için e-postadaki bağlantıları takip etmektedir.

BU E-MAİLLERE DİKKAT

Son günlerde karşılaşılan diğer bir yöntem ise PTT posta hizmetlerinin adını kullanarak 'Kargonuz teslim edilememiştir' başlığıyla e-posta atmak şeklindedir. Bu yöntemde kullanıcıdan adres bilgilerini güncelleyip kargolarını alabilmeleri için 'PTT Adres Değişikliği Formu'nu doldurmaları istenmekte ve teslim edilmeyen gün başına ücret ödenmesi gerektiği belirtilmektedir.

"KRİTİK DOSYALAR BELLİ ARALIKLARLA YEDEKLENMELİ

Benzeri e-postaların, bankacılık, finans ve turizm gibi farklı sektörlerdeki şirketlerin isimleri de kullanılarak gönderilmesi ihtimali bulunduğu, bu tuzağa düşmemek için gelen e-postaların dikkatli biçimde incelenmesi gerektiği kaydedilen açıklamada, "İsim benzerlikleri, harf farklılıkları gibi küçük nüanslara dikkat edilmeli ve içeriğinden emin olunmayan dosyalar çalıştırılmamalıdır. Kritik dosyaların belirli aralıklarla yedeği alınarak korunmalıdır. Vatandaşlarımız böyle bir saldırı ile karşılaştığında Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi'ni ve ilgili işletmecileri bilgilendirerek gerekli tedbirlerin alınmasına yardımcı olabilirler" ifadelerine yer verildi.
Yeni MacBook Pro 13 Duyuruldu
Apple fanlarının beklediği 9 Mart etkinliği dün sonra erdi. Yeni Macbook Pro modellerinin görücüye çıkarıldığı lansmanın ağır toplarından biri de MacBook Pro'nun 13 inç boyutundaki modeliydi.





Yeni MacBook Pro 13 Duyuruldu

 Macbook Pro 13'ün teknik detaylarında 13.3-inç ekran 2560 x1600 piksel retina ekran insan gözünün algı sınırlarını gene zorladı. Farklı 3 seçenekle sunulacak olan MacBooK Pro 13'ün i3/i7 Intel Core işlemcisi bulunacak. 8GB veya 16GB RAM seçeneklerinden istediğiniz ile sahip olabileceksiniz 128GB/512GB/1TB depolama seçeneklerinin yanına 720p FaceTime kamerası 2.7GHz den seçeneklere göre 2.9GHz hızı ile MacBook Pro 13 gönüllerde taht kurdu. Batarya ömrü ile ilgili yapılan açıklamada 10 saate kadar web üzerinde sörf yapmayı ve 12 saate kadar iTunes üzerinden film izlemeyi başarabileceğiniz bu cihazın 1.58Kg ağırlığı ile gene en hafif olduğunu söylemek gerekiyor.
Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık açığı gibi nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilerek kotalı ve bedava internet erişimi hizmeti sunulacak.

Dar gelirli ailelere ücretsiz internet

Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, internet erişiminin yaygınlaştırılmasına yönelik bir dizi faaliyet yapılacak olan .

Bu çerçevede , yoksul ailelere belirli kısıtlarla internet erişimi sağlanacak.

Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık açığı ve benzeri nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilecek. Eğitim gören çocuğun bulunduğu aileler öncelikli olarak değerlendirilecek. Bu ailelere, kamu kaynakları kullanılarak belirli bir kotada internet erişim hizmeti sunumu sağlanacak.

Dar gelirli internete erişimde zorlanıyor

Türkiye İstatistik Kurumu Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması neticelerine göre, internet erişimine sahip olmama nedenleri arasında internet bağlantı ücretinin yüksek olması yüzde 31,9 ile ikinci sırada bulunuyor .

Benzer araştırmalarda hanelerin ekonomik durumunun yetersizliğinin internete erişimde mühim bir sınırlılık yarattığı ortaya konuluyor.

Türkiye'de 2014 senesi itibarıyla yaklaşık olarak 17 milyon hanenin yüzde 60,8'inde internet erişimi yer alıyor .

Fakir ailelere internet erişiminin bedava olarak sağlanmasının, bu ailelerdeki bireylerin veri (bilgi) toplumuna dönüşüm sürecine katılımını artıracağı ve sefaletin nesiller arası aktarımının engellenmesine katkı sağlayacağı değerlendirmesinde bulunuluyor.

FATİH Projesi çerçevesinde yaklaşık olarak 10,6 milyon öğrenciye dağıtılacak tablet bilgisayar ile internet erişimi olmayan yoksul ailelerdeki eğitim gören çocukların internet erişiminin sağlanması bir gereksinim olarak ortaya çıkıyor. Bu kapsamda , internet erişiminin yaygınlaştırılması amacıyla bedava ve kotalı internet erişim paketlerinin kamu tarafından yoksul ailelere sağlanmasına yönelik faaliyet yapılması lazım geliyor .

Öğrencisi olan aileye öncelik

İnternet erişiminin yaygınlaştırılmasına yönelik strateji ve eylem planı istikametinde şu uygulamalar yapılacak olan :

- Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık açığı ve benzeri nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilecek. Eğitim gören çocuğun bulunduğu aileler öncelikli olarak değerlendirilecek.

- Sabit ve mobil işletmecileri ile olağan ve yeni abonelerin durumu, erişim koşulları ve ödeme koşullarına ait görüşmeler yapılacak olan .

- Yapılan faaliyet neticesinde, kotalı ve bedava internet erişimi hizmeti sunulacak.

- Bilinçli ve yerinde internet kullanımını teşvik amacıyla, öğrencilerin ve ailelerin görece daha çok fazla faydalanacağı sitelere daha yüksek bir kota uygulanması ya da bu sitelerin kotasız olarak sunulması değerlendirilecek.
Daha fazla Wi-Fi internet için Airties’tan adaptörAirties, ev veya ofisteki internet bağlantısını güçlendirmek isteyenler için, modemin sinyal gücünü artırıp, kapsama alanını genişleten yeni ürününü piyasaya sundu.

Air 4430 adlı cihaz, doğrudan elektrik prizine takılıyor, markası ve modeli ne olursa olsun her türlü modemle çalışıyor. Mevcut modemin sinyal gücünü artıran cihaz, özellikle geniş mekânlardaki modem kapsama alanı sorununa çözüm getiriyor.

Air 4430’u kullanmak için modeme yakın bir prize bağlamak ve hem cihazın hem de modeminizin üstündeki WPS düğmesine basmak yeterli. Her iki cihaz birbirine bağlandıktan sonra, ev veya ofisinizin bir başka köşesindeki bir prize Air 4430’u takarak internet kapsama alanınızı genişletmiş oluyorsunuz. 3 adet ethernet portuna sahip olan cihazı isterseniz Akıllı TV, uydu alıcı, masaüstü bilgisayar, oyun konsolu gibi cihazlarınıza doğrudan bağlamanız da mümkün. 2.4 GHz frekansında çalışan Air 4430, mevcut kablolu ağa takıldığında maksimum 300 Mbps hızında kablosuz bir ağ oluşturuyor.
BİR DEVİR SONA ERİYOR!
2015’te satışa sunulacak Windows 10’un Internet Explorer’ın kullanımına son vereceği öne sürülüyor.

Geçtiğimiz aylarda tanıtılan ve bir süredir deneme sürümü kullanımda olan Windows 10’un yeni bir internet tarayıcısıyla beraber satışa çıkacağı iddia ediliyor.

ZDNet isimli teknoloji sitesinde yer alan habere göre, Internet Explorer‘ın güncellemesini yayınlamayan Microsoft, bunun yerine tüm enerjisini yeni bir tarayıcı üretmeye ayırmış durumda.

1990’lı yıllardan beri kullanımada olan ve günümüzde 95 farklı dil seçeneği ile hizmet veren Internet Explorer’ın yerini alacak tarayıcının adının ise ‘Spartan’ olacağı iddia ediliyor.

ABD merkezli Microsoft’a yakın kişilere dayandırılan habere göre, şirket Spartan’ı ilk defa 21 Ocak 2015’te görücüye çıkaracak ve 2015 Sonbahar'ında raflardaki yerini alacak. 2000’li yılların başında geniş bir kullanıcı ağına sahip olan Internet Explorer, 2002-2003 yılları arasında kullanıcıların yüzde 95’ine hizmet sağlıyordu.

Geçtiğimiz yıllarda kullanıma sunulan Windows 8 ile kullanıcılarını memnun edemeyen Microsoft, önümüzdeki yıl satışa sunacağı Windows 10 için işini şansa bırakmak istemiyor. Şirketin bu yüzden Windows 10’da yer alacak Spartan’ı geliştirmek için düğmeye bastığı iddia ediliyor.
Masaüstü bilgisayarı cebe sığdırdı!
İzmirli genç bilim insanı Onur Keskin, dünyada henüz yeni gelişen "tek kartta bilgisayar" sistemiyle örneğine çok az rastlanan bir ürün geliştirdi.

Masaüstü bilgisayarların kasasını cebe girecek boyutta küçülten Keskin'in geliştirdiği ilk ürünler enerji sektöründe kullanılmaya başlandı. Ev ve ofis kullanımının yanında akıllı trafik sistemleri gibi hayatın bir çok alanında da kullanılabilecek bilgisayar, yerli işletim sistemi ile ülke güvenliğine de katkı sağlayabilecek.

Masaüstü bilgisayarı cebe sığdırdı! 1

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Mekatronik Mühendisliği bölümünde doktorasını yapan 29 yaşındaki Onur Keskin'in akademik bir çalışma sırasında incelediği ve "daha iyisini yaparım" diyerek başladığı proje, başarı hikayesine dönüştü. Rüzgar ve güneş enerjisi santralleri kurmak için gereken hava ölçüm ve kayıt sistemlerini geliştirmek üzere çalışmaya başlayan Keskin'in geliştirdiği bilgisayar, ABD 'de düzenlenen konferansta başarılı bulununca ilk yerli "tek kartta bilgisayarın" üretim macerası da başladı.

Masaüstü bilgisayarı cebe sığdırdı! 2

Eşi Fulya Keskin ile birlikte Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ndeki kuluçka ofisinde çalışmaya başlayan Keskin'in tasarladığı ilk bilgisayarlar, mevcut ürünlere göre çok daha üstün özelliklere sahip olması nedeniyle enerji şirketlerinin dikkatini çekti. Yılbaşından itibaren satışına başlanacak sistemin tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımlarında tercih nedeni olacağı belirtiliyor.

Masaüstü bilgisayarı cebe sığdırdı! 3

Genç bilim insanı Keskin'in ürettiği yeni bilgisayar, sadece enerji ölçümünde değil hayatın her alanını etkileyecek yenilikçi bilgisayarın doğmasına neden oldu. Keskin, yaptığı açıklamada enerji ölçümü için ürettiği bilgisayarın aynı zamanda ilk yerli "tek kartta bilgisayar" olduğuna dikkati çekti.





Windows 10 ile birlikte DirectX 12 geliyor!

Geçtiğimiz günlerde Microsoft, Windows 10 işletim sistemini bizlere tanıtmıştı. Bugün ise, yepyeni bir açıklama daha geldi. Hepimizin oynadığı video oyunları ve yazılımları daha rahat, hızlı olmasını sağlayan teknoloji DirectX'in yeni sürümü olacak olan DirectX 12, Windows 10 ile birlikte gelecek. Geçtiğimiz yıldan beri sızıntıları ile gözler önüne serilen DirectX 12 için de artık geri sayım başladı diyebiliriz. Geliştirici ekip açıklamasında, diğer işletim sistemi versiyonlarının DirectX 12 ile uyumluluğu hakkında herhangi bir detay vermedi.

LeaderGamer
Türk Mühendisten Müthiş İcat
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Fen Fakültesi Kimya Bölümü'nce gerçekleştirilen ve "Elektronik burun" diye nitelendirilen "Tek Kullanımlık Nefes Analiz Sensörü" projesiyle, akciğer kanseri ve diyabetin tanısı insanın nefesiyle konulabilecek.

Maske içerisine yerleştirilen özel sensörler aracılığıyla insanın nefesindeki bileşenlerden akciğer kanseri ve diyabet tanısı konulmasına olanak sağlayacak cihazın yapım projesini, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın 1,2 milyon liralık desteğiyle İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi birlikte gerçekleştirecek.

HEM AKCİĞER KANSERİ HEM DİYABET DEVAMLI ARTIYOR
Projenin üstlenicisi İYTE Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Hakan Yıldız, Türkiye'de hem akciğer kanseri hem de diyabet hastalığının her geçen yıl arttığını, bu rahatsızlıkların tanısının hastalığın geç evresinde konulması, tedavi süreçlerinin de maliyetinin yüksek olması nedeniyle "Tek Kullanımlık Nefes Analiz Sensörü" projesini hayata geçirmeye karar verdiklerini anlattı.

Projenin, İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan 1,2 milyon liralık kaynakla desteklendiğini, üniversitesiyle birlikte İTÜ ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin de desteğiyle cihazı yapacaklarını ifade eden Yıldız, prototipin birkaç ay içerisinde ortaya çıkacağını, ilk etapta 25 adet üreteceklerini dile getirdi.

ELEKTRONİK BURUN
Akciğer kanseri ve diyabetin ön tanısını sağlayacak cihazı, "Elektronik burun" olarak nitelendiren Yıldız, şöyle konuştu:

"Her şeyiyle tamamen yerli üretim olan cihaz toz maskesi şeklinde olacak. Sistemin toz maskesi kısmında sensör bulunacak. Bu bir elektronik devre. Sensörün tepesinde de gaz sensörü membranı var. Onun üzerinde seçici katman olacak. Bu sadece toluen ve asetonu seçecek, her türlü gazı seçmeyecek. Cihazdaki iletken yüzeye gaz molekülleri yapışıyor ve iletkenlikte değişme oluyor, sinyal oluşturuyor. Kişi maskesini alıp ağzına takacak normal nefes alacak. Nefesten çıkan organik bileşikler sensör ara yüzüne yapışacak. Arkasında elektronik devre yapışan molekülleri değişimi sinyalleyerek işleyecek ve bunu küçük üniteye iletecek. Elektronik devrenin ucunda belki bir USB ya da bluetooth sayesinde veriler hastaneye gitmeye bile gerek kalmadan doktora iletilecek. Bu sayede 'hasta olmadan doktora gitmeyiz' anlayışı da ortadan kalkacak. Çünkü bu cihaz sayesinde hasta olmayan kişinin bile takibi rahatlıkla yapılacak. Hastalıklara erken teşhisle müdahale edilebilecek."

NEFESTEN ÇIKAN BİLEŞENLER HASTALIK HAKKINDA İPUCU VERECEK
İlk etapta 25 adet üretecekleri cihazın Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki deneme safhasından sonra seri üretimine geçilebileceğini ve Türkiye genelinde rahatlıkla eczanelerden ya da aile hekimlerinden temin edilebileceğini anlatan Yıldız, şöyle devam etti:

"İnsan nefesi birçok bileşenden oluşuyor. Bizim bildiğimiz su buharı ve karbondioksittir. Ama bunun içinde birçok uçucu organik bileşikler vardır. Cihaz, nefesten uçucu organik bileşiklerin tayinini sağlayacak. Organik bileşiklerin bir kısmının konsantrasyonunun belli seviyeyi aşması durumunda bunun bazı hastalıkların belirteçleri olduğu düşünülüyor. Biz de şunu düşündük. Akciğer kanseri ve diyabet birçok uçucu organik bileşiklerle ilişkili. Akciğer kanseri toluenle, diyabet asetonla ilgili. Nefesteki toluenin artması akciğer kanseri riski olanlarda, asetonun artması diyabet riski olan kişilerde görülür. Bütün her şeyi yerli olacak tek kullanımlık maskedeki sensörler nefesteki bu iki bileşiğin değerlerini tespit ederek akciğer kanseri ve diyabetin ön tanısını sağlayacak. Bu bilgiler sayesinde de hastalığa yakalanmadan müdahalede bulunulabilecek."
Microsoft'un yeni işletim sistemi Windows 9 ile hayatımıza yepyeni bir özellik giriyor. İleri dönemde tanıtımı olacak olan Windows 9 'un 8K Çözünürlük özelliği ile herkesi şaşkına çevirdiği gibi bekleyenleri de büyük merak içerisine soktu.

Windows 9 8K Çözünürlük ile İlke İmza Atacak

Microsoft'un 30 Eylül tarihinde San Francisco'da gerçekleştireceği etkinlikte tanıtılması beklenen Windows 9 işletim sistemine yönelik yeni iddialar gelmeye devam ediyor. Rusya merkezli PCPortal.com.ru sitesinin iddiaları gelecek sürümün ultra yüksek çözünürlüklü ekranlara destek vereceği yönünde.

8K desteği geliyor Hali hazırda standart olma yolunda ilerleyen 4K çözünürlüğün ötesine geçecek bu destekle, Microsoft Windows 9 İşletim Sistemi yüklü cihazlar 8K ekranlar ile kullanılabilecek
Wındows 9 Ne Zaman Tanıtılacak?
Microsoft'un beklenen işletim sistemi Windows 9'un 30 Eylül'de tanıtılacağı kesinleşti.

Böylece yeni arabirimiyle Windows 9, 30 Eylül itibariyle milyonlarca bilgisayarın ekranını değiştirmeye başlayacak.

Windows 8.1 güncellemesinin ardından kullanıcıların gözlerini çevirdiği Windows 9 için tarih açıklandı. Yazılım devi Microsoft, 30 Eylül tarihinde San Francisco'da gerçekleştireceği etkinlik üzerine davetiyelerini yollamaya başladı. her ne kadar davetiyeler üzerinde Windows 9 ibaresi yer almasa da, şirketin bu etkinliği yeni işletim sistemine ayıracağı düşünülüyor.

Windows 9 ile birlikte kullanıcıların yokluğundan şikayet ettiği Başlat menüsü yenilenmiş haliyle geri dönüyor.

Windows 8 ile birlikte hayatımıza giren metro arayüzü (şimdiki adıyla modern arayüz) masaüstü kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu tarafından benimsenemedi.

Eleştirilerin odak noktası olan metro arayüzünü klasik başlat menüsüyle birleştiren Microsoft'un Windows 9'da bu yeni yapıyı kullanıma sunması bekleniyor. Verilen bilgilere göre, 30 Eylül etkinliğinde kurumsal pazara yönelik yenilikler de önemli yer tutacak. Bakalım Microsoft ne gibi sürprizlerle karşımıza çıkacak?

İstatistikler

Blog Arşivi