Teknoloji

Mobil

Sosyal

Oyun

Google'ın uzun zamandır hakkında konuşulan internet projesi, aslında çalıntı mı?

Google, Project Loon'u ondan mı çaldı?


Google'ın Project Loon olarak bilinen "balon projesi", atmosfer üzerinde uçan balonlarla tüm dünyaya internet erişimi sağlamayı amaçlıyor. Bu gerçekten çılgın bir fikir üzerine geliştirilmiş çılgın bir proje gibi görünüyor olsa da, Google'ın bunu yapacağından şüphe yok. Ancak bu çılgın fikir Google'a mı ait? İşte bununla ilgili sular şu sıralar bir hayli bulanık.

Space Data Corporation (SDC), Project Loon fikrinin kendilerine ait olduğunu ve arama motoru devinin bu fikri onlardan edindiğini iddia ediyor. Bu iddianın temeli ise 2007 yılına kadar dayanıyor. 2007 yılında bir araya gelen Google'dan Larry Page ile Sergey Brin ve Space Data Corporation yetkilileri, "internet balonu" fikri üzerine konuşmuşlar ve bu fikri atan Space Data Corporation'a yatırım yapmak üzere gizli bir sözleşme imzalamışlar. Ancak daha sonra Google, bu bilgiler ışığında bir prototip yapma yoluna gitmiş.

Buna göre Google'ın bu projeyi kendilerinden çaldığını iddia eden Space Data Corporation, önümüzdeki dönemde kozlarını mahkeme salonlarında paylaşacak gibi görünüyor. Bakalım bu karşılaşmayı kim kazanacak.
NASA'dan Süpersonik Tayyare
Yaptığı feza çalışmaları ile öncülüğünü devam ettiren NASA, havacılık konusunda da ağırbaşlı girişimlerine devam ediyor.NASA’nın havacılık ismine yaptığı nihai çalışma ise, ses hızını aşabilen yolcu uçağı tasarımı olmuş durumda!

NASA’DAN SESTEN HIZLI SÜPERSONİK YOLCU UÇAĞI!

Aslında NASA’nın Süpersonik uçak tasarımı ile ilgili daha öncelerde de muhtelif bilgiler aktarılmıştı. Ancak bu kez ise somut bilgiler açıklanmış durumda. Ortaya atılan bilgilere göre NASA; 2003 yılında trajik olarak nihai uçuğunu yapan benzer bir Süpersonik tayyare olan Concorde efsanesinden bu yana, ses hızını aşan yolcu uçağının insanlar üzerinde oluşturduğu etkileri araştırıyor.

En nihayetinde ise NASA, Amerika Birleşik Devletleri ABD merkezli Lockheed Martin firması ile bir iş ortaklığına giderek, 20 milyon Dolar bütçeyi ayırmış. X serisi olarak lanse edilmesi planlanan Süpersonik NASA uçağı, içerisinde birkaç yolcunun seyahat edebilmesine olanak sunacak. Bunların yanı sıra NASA’nın X serisi yeni Süpersonik yolcu uçağının, 2020 yılında gökyüzünde yer alacağı da dikkat çeken detaylar arasında.
HTC 10 geliyor!HTC One M10 olarak beklenen yeni amiral gemisinde şaşırtan bir isim değişikliği söz konusu. Bu isim değişikliğiyle telefon farklı bir isimlendirmeye sahip olacak. İddialar Twitter üzerinden paylaşıldı.


Twitter’ın popüler isimlerinden @onleaks bazı yeni görseller ve ilginç bilgiler paylaştı. Twitter üzerinden paylaşılan bilgilere göre telefon HTC 10 olarak adlandırılacak.

5.15 inç büyüklüğünde ekranla geleceği iddia edilen telefonda Quad HD (1560 x 2540 piksel) çözünürlük olacak. Qualcomm Snapdragon 820 yongası, 4 GB RAM, 12 MP ana kamera, USB-C portu gibi detaylardan da bahsediliyor. Tahmin edilebileceği üzere telefon, kutusundan Android 6.0 Marshmallow ile çıkacak.

HTC, resmi olarak bu iddialara doğrulamadı ancak bir süredir “powerof10” etiketiyle sosyal medya paylaşımları dikkat çekiyordu. Teknik özellik konusundaki güncel iddialar da önceki söylemlerle paralellik gösteriyor. Cihazın çıkış tarihi henüz belli değil.
Görme Engelliler İçin "Akıllı Eldiven" Geliştirdi
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Erhan Akan, görme engellilerin el ve parmak hareketlerini, sensörler ve bilgisayar yardımıyla yazıya dökebilen "akıllı eldiven" geliştirdi. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Erhan Akan'ın "Akıllı Eldiven" adlı tez projesi kapsamında geliştirdiği eldiven, görme engellilerin ellerini bir klavye gibi kullanarak yazı yazmasına olanak sağlıyor.

Eldivenin her bir parmağı üzerine monte edilen sensörler sayesinde, el ve parmak hareketleri ana bilgisayara aktarılan görme engelli, el ve parmak hareketlerini okuyan özel bir yazılım ile işaret diline göre kodlanmış harfleri kolaylıkla yazıya dökebiliyor. Akan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu eldiveni, görme engellilerin bilgisayar ya da telefona harf girmek için rahatlıkla kullanabileceğini söyledi. Projenin yaklaşık bir yılda tamamlandığını belirten Akan, "Eldivenin üzerindeki sensör kıvrılınca üzerindeki gerilim değişiyor.

Bu gerilim algılanarak anlamlı sembol haline dönüşüyor. Bunun için bir mikro işlemci kullandık. Yaptığımız projeyle öncelikle görme engelliler, kelimeleri rahatlıkla yazıya dökebilecek" diye konuştu. "Kablosuz hale getirilince kişiye serbestlik sağlayacak" Akan, "akıllı eldiven"in henüz kablolu sistemle çalıştığını söyledi. Sistemi kablosuz hale getirmek için çalışmalarının devam ettiğini anlatan Akan, şöyle devam etti: "Kablosuz eldiven, kişiye serbestlik sağlayacak. Görme engelli vatandaşlarımız klavye üzerindeki tuşlara basarak da yazabilir ama bu aynı zamanda cep telefonlarına da entegre edilecek. 'İnsanlar eldiven yardımıyla rahatlıkla bilgisayara harf girebilsin' diye yapıldı ancak sonrasında amacını aştı. Kişi sadece işaret diline bağımlı olmayacak kendi atayacağı işaretlerle de yazı yazabilecek. Proje daha da geliştirildiğinde ise sadece el hareketleriyle kısıtlı değil havada yapılan hareketleri de yazıya dökebilecek."

Sistem nasıl çalışıyor?

Akan'ın verdiği bilgiye göre, sistem şöyle çalışıyor: "İlk önce kullanıcı, eldivenin bağlı bulunduğu sistemi çalıştırır ve eldiveni giyer. Daha sonra kullanıcı boşluk karakteri için eline bir şekil verir ve bu verdiği şekli hiç bozmadan düğmeye basarak bu şekli hafızaya kaydeder. Bu, sanki elin o anki şeklinin fotoğrafını çekmek gibi düşünülebilir. Aynı işlemi sırasıyla alfabedeki tüm harfler ve rakamlar için tekrar eder. Son karakter de kaydedildikten sonra, sistem tekrar düğmeye basılmasını ister. Düğmeye basıldığı anda sistem bu sefer kullanıcının elini havada hareket ettirmesini bekler. Kullanıcı harekete başladığı andan itibaren, hareket sonlandırılana kadar, sistem en fazla 2 saniye boyunca, elin havada nasıl bir hareket çizdiğini otomatik kaydeder. Bu ise elin o anki hareketlerinin videosunu çekmek gibi düşünülebilir ve bu hareketlere 'jest' (gesture) denir. Jest kaydı bittikten sonra düğmeye basılır ve sıradaki birkaç jest hareketi de bu şekilde kaydedilir. Bu jestler daha sonra bir komutu çalıştırmak için kullanılabilir artık sistem kullanıma hazırdır."
Yuvarlak saat modasından vazgeçmedi. Pebble bugüne kadarki en zarif akıllı saatini duyurdu.

Pebble, akıllı saatte çığır açacak bir şey yaptı!

Bir Kickstarter projesi olarak doğan ve kısa süre içerisinde akıllı saat kategorisinin önemli oyuncularından biri olan Pebble yuvarlak tasarımlı ilk akıllı saatini duyurdu. Pebble Time Round olarak isimlendirilen akıllı saat tam yuvarlak 64-renk ekrana sahip.

Android ve iOS cihazlarla uyumluluk gösteren Pebble Time Round akıllı saatte Pebble tarafından geliştirilen özel yazılım kullanılıyor. 7.5mm ile dünyanın en ince akıllı saati olmayı başaran Pebble Time Round 28 gram ağırlığında klasik bir gövdeye sahip.
Gmail’e iki yeni özellik eklendi kullananlara müjdeli haber!Google’ın e-posta servisi Gmail, dünyanın en çok kullanılan e-posta servisi. E-posta konusunda oldukça başarılı olan bu servis kullanıcıları memnun edecek iki yeni özelliğini duyurdu.








Resmi blog sayfası üzerinden duyurulan bu özellikler, önümüzdeki hafta Google Play Store üzerinden Android cihazlar için yayınlanacak. Söz konusu özellikler zaten uzun süredir bekleniyordu. Aşağıda Google’ın hazırladığı görsellerle “Engelleme” ve “Abonelikten çıkma” özelliklerinin nasıl çalıştığını görebilirsiniz.

Engelleme


Bahsedeceğimiz ilk özellik “Engelleme” özelliği. İstemediğiniz kişiler artık e-postaları ile sizi rahatsız edemeyecek. Gelen e-postaları gönderen kullanıcıları sadece iki dokunma ile engelleyebileceksiniz. E-postalar otomatik olarak “Spam” klasörüne gönderilecek. Eğer fikrinizi değiştirir ve kişinin engelini kaldırmak isterseniz, Ayarlar içerisindeki “Engellenenler listesi” bölümünden engeli kaldırabileceksiniz.

Abonelikten çıkma

Duyurulan bir diğer özellik ise “Abonelikten çıkma” özelliği. Bu özellik Gmail’in tarayıcı sürümü için bir süredir zaten vardı ancak artık Android cihazlara geliyor. Eğer bir şekilde istemediğiniz bir e-posta listesine kaydolduysanız veya herhangi bir yerden istemediğiniz e-postalar geliyorsa artık buna katlanmak zorunda değilsiniz. Yine Gmail’in önümüzdeki hafta güncellenecek olan Android uygulaması içerisinden sadece 2 dokunuşla e-posta listelerinden çıkabileceksiniz. Böylece istemediğiniz e-postaları artık almayacaksınız.
Wall Street Jounal'ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, şirket bir yıldır Apple markalı otomobil için çalışmalarını sürdürüyor.

Apple’ın elektrikli arabası 2019’da yollarda olabilir

Bu amaçla Apple, ABD Kaliforniya'da hükümet yetkilileriyle de görüştü. Titan adlı proje grubunun liderlerine otomobil geliştirme ekibinde 600 olan kişi sayısını üç katına çıkarma izni verildi. Apple, sürücüsüz otomobil uzmanlarını da işe almaya başladı. Ancak firmaya yakın kişiler, Apple'ın henüz tam bağımsız ve insansız bir araç üretmeyi planlamadığını belirtiyor. Bu özellik otomobilin uzun dönemli planları arasında yer alacak. Apple'ın yeni projesi, otomotiv sektöründe de etkin olmaya çalıştığının bir göstegesi.

ÜRETİMİ NASIL YAPACAK?

Ancak Apple'ın otomobil hamlesinde hala cevabı alınamamış pek çok soru var. Firmanın üretim konusunda başka bir ortakla işbirliği yapıp yapmayacağı bilinmiyor. Apple, iPhone marka telefonlarını Tayvanlı firma Foxconn'a ürettiriyor. Bu tarzda herhangi bir şirketle ortaklık kuracaklar mı? 2019 tarihi de bir hayli iyimser gözüküyor. Çünkü bir otomobili geliştirmek bu alanda deneyimsiz bir firma için uzun süreçler gerektiriyor. Apple, tasarım ve prototipi bitirse de araç pek çok test sürecinden geçmek zorunda.

İstatistikler

Blog Arşivi